frozen-filmdoktoruDisney animasyonlarının yeri bende her zaman farklı bir yere sahip olmuştur. 1937 yapımlı “Snow White and the Seven Dwarves / Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”den “Wreck-It Ralph / Oyunbozan Ralph”e kadar her filmini merakla beklediğim Disney Stüdyoları’nın prenses temalı yapımlarının yeri ise daha da ayrıdır. Disney’in “Tangled / Karmakarışık”la beraber bu tür filmlerine biraz daha farklı bir açı getirmesi, yani alışagelmiş çizgi film yerine bilgisayar yapımlı animasyon tercih etmesi bende başta hayalkırıklığı yaşatmıştı; fakat artık devrin değiştiğini düşünürsek stüdyonun bu kararını değiştirmeyeceği oldukça açık. Bu yüzden, bu duruma artık eskisi kadar takılmıyorum. Lakin “Karmakarışık” yapı olarak Disney’in eski filmlerini aratmıyordu.  Bu da Disney’in gelecek “prenses” temalı filmlerine umutla bakmamı sağlıyordu.

2013’ün merakla beklediğim animasyonlarından biri olan “Frozen / Karlar Ülkesi”, yapı olarak Disney’in eski prenses temalı filmlerinin ruhunu taşıyan yılın harikulade animasyonlarından biri. Güzel ve beklenmedik detaylarla Disney’in alışagelmiş prenses temalı filmlerinden sıyrılmayı başararak kendine özgün bir yer edinen filmin karakter çizimleri ve sanat tasarımı da bir o kadar başarılı. Zengin ve kalbe dokunan alt metniyle en az “Monsters University / Sevimli Canavarlar Üniversitesi” kadar bayıldığım “Karlar Ülkesi”nin şarkı ve animasyon dallarında Oscar adaylığı (muhtemelen ödülü) bulunmakta. Bu arada, bu yazıda filmle ilgili sürprizbozan bulunabilir, filmi daha izlemediyseniz yazıyı da okumamanızı öneririm.

Elsa (Kristen Bell)
Elsa (Kristen Bell)

Filmin analizine geçmeden önce küçük bir hikaye anlatımı yapmak istiyorum. Birbirlerinden ayrılmayan Anna ve Elsa kardeşler yine birbirleriyle güzel vakit geçirdikleri sıradan bir günde Elsa’nın büyülü güçleri küçük bir kazaya yol açar. Bu durumdan fazlasıyla korkan ailesi Anna’nın büyüyle ilgili tüm anılarını silerek iki kız kardeşin birbirleriyle görüşmesini tamamen yasaklar. Ailelerinin ölümüne kadar kardeş sevgisinden yoksun yaşayan Anna ve Elsa, sonunda kraliyet devir teslim töreninde birlikte olurlar. Törende Anna’nın “sitemi” üzerine büyülerini kontrol edemeyen Elsa çareyi kraliyetten kaçmakta bulur; fakat bunu yaparken de tüm şehri sonsuz kışa sürükler. Ablasını tekrar şehre getirmek için zorlu bir yolculuğa çıkmaya karar veren Anna’yı artık geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacağı soğuk bir macera bekler. Yolda karşılacağı Kristoff ve ilk görüşte aşık olup evlenmeye karar veren prens Hans arasında kalacağı ikilem de cabası.

İki kardeşin birbirleriyle konuşmamasıyla bir nevi küs olma metaforunun yapıldığı “Karlar Ülkesi”, gerçek sevginin bu sefer daha farklı boyuttan ele alıyor. Filmin adından da anlaşılacağı gibi küs olma temasının iki kişinin arasına soğukluk girmesi benzetmesiyle anlatan filmde bu durumu kalp ve beyin farkı üzerinden ele alması da oldukça hoş. Önemsiz kırgınlıkların zamanla geçeceğini, fakat kalbin bir nevi buz tutmasının ancak ve ancak gerçek sevgiyle çözüleceğinin altının çizildiği filmi izlerken bir yerden sonra duygulanmamak elde değil. Film, karşılıklı konuşulmadığı için gereksiz yere uzayan nedensiz kırgınlıkların ne kadar saçma ve üzücü bir duruma yola açtığını o kadar güzel bir yolla anlatıyor ki, filmin soğuk (ama tatlı) atmosferi içinizi ısıtıveriyor adeta. Prens-prenses arasındaki sevgi yerine kardeş sevgisini esas alarak kendini diğer Disney filmlerinden ayırmayı başaran filmde gerçek aşka da değinilmeden geçilmiyor tabii ki. Özellikle Anna’nın Prens Hans ve buz işi yapan Kristoff arasında aşk üçgeni (yine diğer Disney filmlerine kıyasla) oldukça orijinal. Zaten filmin tek kadın karakter etrafında geçmemesi de bunu filmin başında beri seyirciye hissettiriyor.

“Karlar Ülkesi”de dikkat çekmek istediğim bir diğer noktada filmin 1991 yapımlı bir Disney başyapıtı “Beauty and the Beast / Güzel ve Çirkin”le olan benzerleri. Gerçek sevgiye ihtiyacı olan Elsa’nın kontrol edemediği güçleri yüzünden halk tarafından aynı “Beast / Çirkin” gibi dışlandığı filmde Elsa’nın sevgiyi bulmasıyla değişen tutumu bu durumu tamamlıyor. Öte yandan, Disney’in alışagelmiş cool ve ürkütücü çizimli kötü karakterlerin aksine temiz görünümlü bir kötü karaktere sahip olan filmin bu yapısı belki bazı izleyicileri hayal kırıklığına uğratabilir. En azından ben birazcık hayal kırıklığı yaşadım; fakat bu tercihin filmin genel yapısıyla harika bir uyum sağladığına şüphe yok. Lakin bu noktada filmin “Güzel ve Çirkin”le olan bir diğer benzerliği devreye giriyor. Hatırlarsanız o filmdeki kötü karakter Gaston’da yakışıklı ve ayrıca fiziksel anlamda da güçlü bir yapıya sahipti. Bu arada yazımı sonlandırmadan filmin en önemli karakteri olduğunu düşündüğüm Olaf’tan da bahsetmek istiyorum. Disney yine inanılmaz tatlı ve sevimli bir karaktere imza atmış. Sahneye çıktıkça sevesiniz geliyor resmen. İşin daha da ilginç tarafı ise Türkçe dublajının orijinalinden daha iyi olması. O yüzden dublajdan çekinmekten vazgeçebilirsiniz. Son olarak filmdeki bestelerin de oldukça başarılı olduğunu belirtmek istiyorum. Oscar adayı parça “Let It Go” 2013 içindeki favorilerimde yerini aldı.

Elsa (Idina Menzel), Olaf (Josh Gad) ve Kristoff (Jonathan Groff)
Elsa (Idina Menzel), Olaf (Josh Gad) ve Kristoff (Jonathan Groff)

Yılın en iyi animasyonlarından biri olan “Frozen / Karlar Ülkesi”, Disney’in eski prenses temalı hikayelerinin havasını yakalamış harika tatlı bir yapım. Alt metinde işlenen küs olma temasının oldukça tatlı metaforlarla anlatıldığı filmin karakterleri ise belli açılardan “Güzel ve Çirkin”i hatırlatıyor. Sakın kaçırmayın!

Oscar Ödülleri

  • En İyi Animasyon
  • En İyi Şarkı

Yönetmen: Chris Buck, Jennifer Lee
Senaryo: Jennifer Lee (senaryo ve hikaye), Shane Morris ve Chris Buck (hikaye), Hans Christian Andersen (“The Snow Queen” hikayesinden esinlenme)
Oyuncular: Kristen Bell, Josh Gad, Idina Menzel, Jonathan Groff
Orijinal Müzik: Christophe Beck
Süre: 102 dk.
Ülke: ABD

NOT: A-

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...