2013’e ait filmlerle ilgili artık son kulvara girdiğimiz şu günlerde beklenen 2013 en iyi filmler listesi de sonunda şekillenmeye başladı. Yabancı dildeki filmlerden listeyi etkileme özelliği taşıyan filmleri ön plana alarak bu açığıda bu hafta kapayarak artık Film Doktoru Ödülleri’ne geçiş yapmayı planlıyorum. Bunu da öncelikli olarak Oscar’a aday olan yabancı dildeki filmleri bitererek yapmak oldukça mantıklı gözüküyor.
86. Akademi Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar’a aday olan Filistin yapımı “Omar / Ömer”, siyasi alt tema barındıran çarpıcı bir drama. Aldığı adaylığı sonuna kadar hak eden yapım, İsrail-Filistin arasındaki savaşın Filistin halkının üzerindeki etkiye değinerek gerçekçi bir yaklaşım sunuyor. Hany Abu-Assad’ın başarılı bir şekilde yönettiği filmin bu kadar filmi eleyerek ilk 5’e girmesinin Filistin için başarısı tartışılmaz. Başroldeki oyuncuların da etkileyici performanslarının hakim olduğu filmin 66. Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Jüri Özel Ödülü’yle ödüllendirilen filmin Belirli Bir Bakış Ödülü için de yarıştığını belirtmek gerek.

Ömer, aralarında sevdiği kızın abisi Tarık ve sevdiği kızı seven Amjad’la birlikte direnişin parçası olmaya çalışan sıradan bir karakterdir. Ağlama Duvarını sevdiği kız için durmadan aşarak geçirdiği günlerinin yanı sıra geçimi ekmek satarak sağlayan Ömer, bir gün arkadaşlarıyla operasyona katılır ve Amjad’ın İsrailli bir askeri öldürmesine tanıklık eder. Bunun üzerine operasyon başlatan İsrailli kuvvetler Ömer’i yakalayıp ona işkence ederler ve ondan muhbir olmasını isterler. Sevdiği kıza kavuşmakla arkadaşlarını satmak arasında kalan Ömer, bu duruma olabildiğine karşı gelmeye çalışır ama başarılı olamaz. Sonunda, öğrendiği korkunç bilgilerin de yardımıyla orta yolu bulduğuna inanan Ömer’in zorlu hayatta kalma mücadelesi ise beklenmedik olaylarla son bulur. Artık Ömer’in düşündüğü tek şey kime güvenip kime güvenmeyeceğidir.
Adam Bakri’nin rolünün hakkını fazlasıyla verdiği filmde İsrail-Filistin arasında geçen olayları oldukça gerçekçi bir şekilde seyirciye yansıtılıyor. İsrailli askerlerin sırf eğlenmek uğruna Ömer’i taşın üzerinde beklettikleri sahneden de anlaşılacağı gibi İsrail’e ciddi bir şekilde yüklenen filmde yakaladıkları Filistinli vatandaşlara görevler vererek hayatlarını kararttığına tanıklık ediyoruz. Acıma hissinin bulunmadığı, insanların anına ölebileceği ve etrafı duvarla çevrili “kutsal topraklar”ı bu şekilde izlemek gerçekten insanı bir kez daha düşündürüyor. Şeref, onur ve sevgi gibi kavramların ağır basmadığı, insanların birbirlerine olan hislerinin olayların gidişatına göre değiştiği bir yer burası. Örnek olarak Tarık’ın Ömer’i seven kız kardeşi Nadya’nın Ömer’in muhbir olduğunu duymasıyla değişen hisleri ve Ömer’in yokluğunda Amjad’la yakınlaşması, bu sırada Tarık’ın amaçları uğruna sevdiği arkadaşı Ömer’i bile anında satabilecek olması üzücü detaylar olarak göze çarpıyor. Yakın arkadaşı Amjad’ın Nadya’yla olan ilişkisinden bahsetmeye bile gerek yok. Herkesin bir anda değişeceği bir diyarı seyirciye sunan yönetmen Hany Abu-Assad, Ömer’in öğrendikleri gerçeklerin gerçek olmama ihtimalini öğrendiği sekansla ise karakteri çıkmaz bir yola sokuyor.
Seyirciye sessizliğe boğan finaliyle tartışmalı bir karar veren yönetmenin aslında söylemek istedikleri çok açık. Yukarıda bahsedildiği gibi güven duygusunun bulunmadığı bu diyarları anlatan Abu-Assad, aslında başladığı temayı ana karakterle sonlandırarak işlediği temayı tamamlamakta. Ve filmin geneline baktığımızda bunu tam anlamıyla yaptığını söylemek mümkün. Seyirciyi Filistin sinemasıyla tanıştırması bir yana olan olaylara bakış açısı kazandırması gerçekten takdir edilesi; fakat filmdeki klasik anlatım ne yazık ki hiç karşılaşmadığımız bir şey değil. Bu da doğal olarak filmi zaman zaman tahmin edilebilir kılıyor. Özellikle finali etkileyici olsa da tahmin edilebilir yapısını görmezden gelmek olmaz. Buna rağmen filmin imkansız bir aşk hikayesi bu şekilde ele almasını ben çok beğendim.

Özetlemek gerekirse; İsrail-Filistin arasındaki savaşı imkansız bir aşk hikayesi üzerinden anlatan “Omar / Ömer”, yılın başarılı filmlerinden biri. Seyirciyi Filistin sinemasıyla tanıştırmasından ötürü önemli bir yere sahip olan filmin başrolündeki Adam Bakri ise performansıyla dikkatleri üzerine çekerken Hollywood kapısını da aralıyor. Kısaca, çarpıcı sekanslarıyla yılın mutlaka göz atılması gereken filmlerinden biri.
86. Oscar Adaylıkları
- Yabancı Dilde En İyi Film: Filistin
66. Cannes Film Festivali Ödülleri
- Belirli Bir Bakış Jüri Özel Ödülü
66. Cannes Film Festivali Adaylıkları
- Belirli Bir Bakış Ödülü
Yönetmen: Hany Abu-Assad
Senaryo: Hany Abu-Assad
Oyuncular: Adam Bakri, Leem Lubany, Iyad Hoorani, Samer Bisharat
Görüntü Yönetimi: Ehab Assal
Kurgu: Martin Brinkler, Eyas Salman
Süre: 96 dk.
Ülke: Filistin
NOT: B
Yorumlar