1853-1856 Kırım Savaşı’nı tüm kan dondurucu gerçekleriyle anlatan “Sevastopol Sketches / Sivastopol”u açıkçası hiç bu kadar iyi beklemiyordum. İlk bölümü giriş olmak üzere üç bölümden oluşan eserin ikinci ve üçüncü bölümleri savaşın farklı zamanlarını farklı karakterler üzerinden anlatıyor. Ülkelerin savaş politikalarının ne kadar saçma olduğunu ve ülkeleri için savaşan binlerce insanın aslında bir hiç uğruna öldüğünü anlatan Tolstoy, muazzam gerçekçi bir dille yine okuyucuyu derinden etkilemeyi başarıyor. Daha ilk okuduğum ikinci Tolstoy eseri olmasına rağmen beni şimdiden etkilemeyi başarmış yazarın açıkçası magnus opus eserlerini okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Ayrıca, kitabın kahramanı olmamakla beraber Tolstoy’un okuyucuyla zaman zaman iletişime geçmesini çok beğendim. Özellikle Tolstoy’un ikinci bölümün sonunda bu hikayenin aslında tek kahramanı olduğunu onun da sadece doğruluk olduğunu söylediği anı hiçbir zaman unutmayacağım. Bu arada, karakterin ölüm anlarını sanki kendi yaşıyormuş gibi gerçekçi ve etkileyici bir şekilde anlattığı anlarda kitabın içine adeta gömülüyorsunuz.

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...