Robert Louis Stevenson’ın korsan imgesine yön vererek sanatın her dalında bambaşka bir kapı aralayan meşhur eseri “Define Adası / Treasure Island”, insanoğlunun paraya olan zaafını yılına göre oldukça etkileyici ve özgün bir şekilde kaleme alan okuduğum en sürükleyici İngiliz edebiyatı örneklerinden biri. Jim Hawkins karakterinin eline geçen define adası haritasıyla başlayan hikayede defineye aramaya giden mürettebatın gitgide nasıl değiştiğine tanıklık ediyoruz. Buna rağmen Hawkins ile korsan Silver arasındaki iletişimle okuyucuyu duygusal açıdan bağlayan kitabı bir nevi Hawkins’in büyüme hikayesi olarak adlandırmak mümkün. Jonathan Swift’in “Güliver’in Gezileri” ve Daniel Defoe’nun “Robinson Crusoe” esintileri taşıyan eseri okumadan önce mutlaka bu yapı taşlarını okumakta fayda var. Kitabı okuduktan sonra Disney’in uyarlaması olan “Define Gezegeni”ni de mutlaka izlemeyi unutmayın.
Define Adası / Treasure Island (1882)

Yorumlar