Sitede yazmayı uzun süredir plandığım Close-Up yazı serisine sonunda başlayabilmek gerçekten güzel. Bu bölümde adından da anlaşılacağı üzere yönetmen ve belki aktörlerin kariyerlerini daha yakından incelemeye çalışacağım. Çoğu sitede örneklerini rahatlıla görebileceğimiz bu konsepti yapmamın asıl amacı ise 2013’e ait olmayan birden çok film hakkında fikirlerimi fazla uzun olmayan yazılarla paylaşabilmek. Yararlı ve eğlenceli bir yazı dizisi olacağını umuyor sizleri yazı dizisinin ilk konuğu olan Julian Schnabel filmleriyle başbaşa bırakıyorum.

26 Ekim 1951 tarihi Brooklyn doğumlu ressam Julian Schnabel, 1996 yılında çektiği ilk uzun metraj filmi olan “Basquiat” ile yönetmen olarak adını geniş kitlelerce duyurmaya başladı. Yıldız oyuncu kadrosuna sahip olan “Basquiat”ın ardından çektiği “Before Night Falls / Karanlıktan Önce” (2000) ise Schnabel’in kariyerinin bir dönüm noktasıydı. Javier Bardem’in güçlü performansının Oscar adaylığı ile onurlandırıldığı film, işlediği derin politik alt metniyle ünlü yönetmeni bambaşka bir yere taşıdı. Schnabel’in kariyerinde zirve noktasına gelmesi ise 2007 yılında yönettiği “Le Scaphandre et le Papillon / The Diving Bell and the Butterfly / Kelebek ve Dalgıç” ile gerçekleşti. Schnabel’e Cannes Film Festivali, BAFTA ve Altın Küre’de En İyi Yönetmen Ödülü kazandıran film, yönetmen ve uyarlama senaryo dahil dört dalda Oscar’a aday oldu. “Kelebek ve Dalgıç” sayesinde beklentileri yükselten yönetmenin 2010 yılındaki filmi “Miral” ise ne yazık ki tam bir hayal kırıklığı örneğiydi.

Julian Schnabel filmlerinin en büyük ortak özelliği hepsinin gerçek hayattan esinlenilmiş hikayeler olması. Sanatçı kişiliğini hiçbir zaman elinden bırakmayan ünlü yönetmenin filmlerini aynı bir ressam gibi renklendirmesi de cabası. Filmlerinde kullanmaya özen gösterdiği arşiv görüntülerinin yanı sıra sarsıntılı kamera kullanımı Schnabel’in en belirgin imzaları olduğunu söyleyebilirim. Filmlerinde müziği doyasıya kullanmayı seven yönetmenin diğer sanat eserlerine yaptığı referansları da unutmamak gerek. Neyse, lafı fazla uzatmadan artık Julian Schnabel filmlerini incelemeye başlayabiliriz. Bu arada yazının en altında bulunan En İyi Julian Schnabel Filmi anketine katılmayı sakın unutmayın!

 

BASQUIAT (1996)

basquiat-filmdoktoruJulian Schnabel’in ilk uzun metrajlı filmi olma özelliğini taşıyan “Basquiat”, ABD’li siyahi graffiti sanatçısı, ressam ve yönetmen Schnabel’in arkadaşı Jean-Michel Basquiat’ın hayatının belli kesimlerine odaklanan kişisel bir biyografi. Jeffrey Wright’ın Basquiat olarak inandırıcı ama oldukça rahat bir performans sergilediği filmde ünlü oyuncuya Benicio Del Toro, Dennis Hopper, Gary Oldman, Christopher Walken ve David Bowie gibi ünlü isimler eşlik ediyor. Üst metinde Basquiat’ın hayatına, alt metinde ise David Bowie tarafından canlandırılan ünlü ressam Andy Warhol’un son zamanlarına odaklanan filmde Bowie, performansıyla yine seyirciyi şaşırtmasını biliyor. Irkçılık ve paranın toplum üzerindeki etkisi gibi önemli konulara da değinmeden geçmeyen filmin en büyük eksiği ise aynı bir günlüğü andıran hikaye anlatımı. Tamamiyle karaktere odaklanmak yerine karakterin sadece belirli anlarını seyirciye sunarak birden çok şeyi anlatmaya çalışan Schnabel’in bu yaklaşımı ne yazık ki filmi daha ileriye götüremiyor. Bir yandan Warhol’u bir yandan Basquiat’ı anlatmaya çalışarak aynı bir gözlem hissi uyandıran filmde Basquiat’ın sevgilisi Gina’yla olan ilişkisi de oldukça aceleye gelmiş. Hatta Basquiat’ın tüm karakterlerle arasındaki iletişimi genel olarak gerçekçilikten uzak. Oldman ve Bowie hariç ki, açıkçası Bowie bile zaman zaman karikatüre kaçıyor, tüm oyuncuların fazlasıyla abartılı performanslar verdiği filmin sınıfı geçmesini sağlayan en önemli özellik ise Schnabel’in sanatı verdiği önemi filme yansıtabilmesi.

Venedik Film Festivali Adaylıkları

  • Altın Aslan: Julian Schnabel (yarışma)

Senaryo: Lech Majewski ve John Bowe (hikaye), Julian Schnabel (senaryo)
Oyuncular: Jeffrey Wright, Michael Wincott, Benicio Del Toro, Dennis Hopper, Gary Oldman, David Bowie, Christopher Walken, Willem Dafoe, Tatum O’Neal
Görüntü Yönetimi: Ron Fortunato
Kurgu: Michael Berenbaum
Orijinal Müzik: John Cale, Julian Schnabel
Süre: 108 dk.
Ülke: ABD

NOT: C-

 

BEFORE NIGHT FALLS (2000)
KARANLIKTAN ÖNCE

before-night-falls-filmdoktoruKübalı yazar, şair ve oyun yazarı Reinaldo Arenas’ın hayatını anlatan Julian Schnabel’in ikinci uzun metrajlı filmi “Before Night Falls / Karanlıktan Önce”, Fidel Castro Komünist rejimini balyoz gibi eleştiren fazlasıyla güçlü bir film. Schnabel’in ilk filmi gibi biyografi olan “Karanlıktan Önce”de fark edilen en önemli özellik ise Schnabel’in ilk filmde yaptığı hatalarından ders almış olması. “Basquiat”ın aksine tek bir karaktere odaklanarak karakteri daha derin bir şekilde ele alan filmde Arenas’ın Jean-Michel Basquiat’a göre çok daha trajik bir hayat hikayesine sahip olması da bir avantaj. Javier Bardem’in Arenas rolüyle kariyerinin en iyi performanslarından birini verdiği filmde ünlü oyuncu resmen karakterin acısını seyirciye işliyor. Hükümeti desteklemediği için hakları kısıtlanmaya başlayan Reinaldo Arenas’ın cinsel tercihi yüzünden başına gelen ibretlik olayları oldukça etkileyici bir şekilde ekrana yansıtan filmin minimalist ve realist yapısı tek kelimeyle harikulade. Buna ek olarak, komünist sitemin yanında kapitalist sistemi de eleştirerek adeta bir politika dersi veren filmdeki “Komünist sistemle,kapitalist sistem arasında, ne fark var dersen; kıçına bir gün tekmeyi bastıklarında komünist sistemde alkışlamak zorundasındır; kapitalist sistemde ise, istersen çığlık atabilirsin.” repliği ise iki sistemin de ne kadar bozuk olduğunu gözler önüne sermekte. Dağınık anlatımı yüzünden ince noktaları ancak birden fazla izlendiği takdirde yakalanabilecek filmin 2000’in en iyi filmlerinden biri olduğuna şüphe yok. Yardımcı oyuncu kadrosunda Sean Penn, Johnny Depp ve Michael Wincott gibi oyuncuları barındıran filmin Bardem’e Oscar adaylığı kazandırdığını belirtmek gerek.

Oscar Adaylıkları

  • En İyi Erkek Oyuncu: Javier Bardem

Venedik Film Festivali Ödülleri

  • Büyük Jüri Ödülü: Julian Schnabel
  • OCIC Onur Ödülü: Julian Schnabel
  • Rota Film Müziği Ödülü: Carter Burwell
  • Volvi Cup: Javier Bardem

Venedik Film Festivali Adaylıkları

  • Altın Aslan: Julian Schnabel (yarışma)

Senaryo: Julian Schnabel, Cunningham O’Keefe, Lázaro Gómez Carriles (senaryo), Reynaldo Arenas (anıları), Jana Bokova (“Havana” belgeseli)
Oyuncular: Javier Bardem, Sean Penn, Johnny Depp, Michael Wincott
Görüntü Yönetimi: Xavier Pérez Grobet, Guillermo Rosas
Kurgu: Michael Berenbaum
Orijinal Müzik: Carter Burwell
Süre: 133 dk.
Ülke: ABD

NOT: B-

 

LE SCAPHANDRE ET LE PAPILLON /
THE DIVING BELL AND THE BUTTERFLY (2007)
KELEBEK VE DALGIÇ

diving_bell_and_the_butterfly_filmdoktoruFransız gazeteci, yazar ve ELLE editörü Jean-Dominique Bauby’nin felç geçirdikten sonra göz kırparak yazdığı aynı adlı kitabından uyarlanan “Le Scaphandre et le Papillon / The Diving Bell and the Butterfly / Kelebek ve Dalgıç”, Julian Schnabel’ın kariyerinde zirve noktası olmakla beraber neredeyse başyapıt değerinde bir film. Bauby’nin yaşadıklarını POV (görüş açısı) ile anlatarak kendini türünün örneklerinden rahatça ayıran filmde görüntü yönetmeni Janusz Kaminski ve kurgucu Juliette Welfling tek kelimeyle mükemmel bir iş çıkarıyor. Özellikle karakterin bir gözünün dikildiği ve gözlerinin dolduğu sahneler fazlasıyla etkileyici. Karakterin neler hissettiğini iç ses yardımıyla seyirciyle paylaşan Schnabel, “Karanlıktan Önce”deki politika dersinden sonra burada da resmen psikanaliz dersi veriyor. Kitaptan alınan dalgıç ve kelebek metaforlarını görsel ve işitsel olarak dört dörtlük bir şekilde ekrana yansıtan yönetmenin önceki filmlerinden olduğu sanatçı kişiliğini elinden bırakmaması dikkat çekici. Locked-in Sendromu‘nun okyanusun derinlerinde dalgıç elbisesinde bulunmak gibi olduğunu belirten filmde karakterin sahip olduğu hayal gücü ve anıları özgür bir kelebeğe benzetiliyor. Tabii karakterin göz kırparak iletişim kurmasının da kelebek kanatlarını andırdığını belirtmek gerek. Hollywood’a saygılarını iletmeyi unutmayan Schnabel’in film boyunca sınıfı farklılığı (telefon takma sahnesi) ve 1985 yılında Beyrut’a kaçırılan uçak gibi konulara değinmesi de cabası. Zaman zaman müzik kullanımın abartıldığı filmde Bauby’nin babasıyla telefonda konuşmaya çalıştığı sahne ise filmin tepe noktasını oluşturuyor. Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ve büyük teknik ödülü alan filmin yönetmen, uyarlama senaryo, görüntü yönetimi ve kurgu dallarında da Oscar adaylığı bulunmakta.

Oscar Adaylıkları

  • En İyi Yönetmen: Julian Schnabel
  • En İyi Uyarlama Senaryo: Ronald Harwood
  • En İyi Görüntü Yönetimi
  • En İyi Kurgu

Cannes Film Festivali Ödülleri

  • En İyi Yönetmen: Julian Schnabel
  • Büyük Teknik Ödülü: Janusz Kaminski

Cannes Film Festivali Adaylıkları

  • Altın Palmiye: Julian Schnabel (yarışma)

Senaryo: Ronald Harwood (senaryo), Jean-Dominique Bauby (kitap)
Oyuncular: Mathieu Amalric, Emmanuelle Seigner, Marie-Josée Croze
Görüntü Yönetimi: Janusz Kaminski
Kurgu: Juliette Welfling
Orijinal Müzik: Paul Cantelon
Süre: 112 dk.
Ülke: Fransa, ABD

NOT: A-

MIRAL (2010)

miral-filmdoktoruFilistin-İsrail arasındaki anlaşmazlığı Filistin’in gözünden anlattığı için çoğu İsrailli izleyiciyi kızdıran “Miral”, alt metinde oldukça önemli bir konuyu işlemesine rağmen başarısız oyuncu performansları ve üzerinde yeterince düşünülmemiş senaryosuyla hayal kırıklığı yaratan bir film. Julian Schnabel’den beklenmeyecek derecede kötü bir yönetimin hakim olduğu filmde ünlü yönetmenin önceki filmlerinde kullandığı başarılı anlatım tarzı bu filmde ne yazık ki fazlasıyla sırıtıyor. Sarsıntılı kameranın gerekli gereksiz her yerde kullanıldığı filmdeki gereksiz renklendirme en büyük teknik eksiklik olarak göze batıyor. Senaryosu aynı adlı romanı yazmış kız arkadaşı Rula Jebreal tarafından kaleme alınmış filmin adını aldığı ana karakterin neredeyse filmin yarısına kadar çıkmaması da başka bir ironi. Miral’dan çok Hind al-Husseini’i anlatan bir film olan “Miral”de senarist Jebreal sanırım neyi anlatmak istediğine bir türlü karar verememiş. Bunu baba-kız’dan aşka kadar her türlü insani temayı ele almaya çalışan; fakat hiçbirinde başarılı olmayan senaryosunda da görmek mümkün. Başta Freida Pinto olmak üzere tüm kadronun oldukça kötü performans sergilediği filmde karakterlerin “Kelebek ve Dalgıç”ın aksine ingilizce konuşması hiç olmamış. Demokrasi örneği olarak New York’un verildiği sahnelerin müzikle dramatize edilmeye çalışıldığı “Miral”, gerçekten Schnabel’in kariyerinde net bir geri adım.

Venedik Film Festivali Ödülleri

  • UNESCO Ödülü: Julian Schnabel
  • UNICEF Ödülü: Julian Schnabel

Venedik Film Festivali Adaylıkları

  • Altın Aslan: Julian Schnabel (yarışma)

Senaryo:Rula Jebreal (senaryo ve roman)
Oyuncular: Hiam Abbass, Asma Al Shiukhy, Willem Dafoe, Freida Pinto
Görüntü Yönetimi: Eric Gautier
Kurgu: Juliette Welfling
Süre: 112 dk.
Ülke: Fransa, ABD

NOT: F

Film Doktoru‘na göre Julian Schnabel Filmleri Sıralaması

1. Le Scaphandre et le Papillon / The Diving Bell and the Butterfly (2007)

2. Before Night Falls (2000)

3. Basquet (1996)

4. Miral (2010)

Peki, sizce en iyi Julian Schnabel filmi hangisi?

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...