William Shakespeare’in yazı üslubunun Manyerist akımdan Barok akıma geçişini simgeleyen “Othello”, Sophocles’in tragedyalarını hatırlatan ünlü yazarın belki de en acı tragedyalarından biri. Ataerkil tutumun kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine açıkça değinmesi sebebiyle belki de Shakespeare eserleri arasındaki en feminist oyun olma özelliği taşıyan oyunda kıskançlık teması odak noktasına taşınıyor. Othello’nun gitgide kendini bitirdiği hikayede aynı bir Kral Oidipus karakteri yaratan Shakespeare, saf dürüstlüğün yalan ve düzen dünyasına yenilişini acı bir şekilde bizlere sunuyor. Sevgide güven duygusunun ne kadar önemli olduğunu ancak bu kadar dehşet verici bir örnekle görebilirdik herhalde. Öte yandan, saf kötü rolündeki Iago karakteri benzersiz yapısıyla oyunun öne çıkan bir diğer özelliği. Okudukça yazarın Antik Yunan tragedya yazarlarına saygı duruşunda bulunduğu eser, akıcı dili, karanlık tonu ve ikonik olay örgüsüyle sadece Shakespeare’in değil edebiyat tarihinin de en iyi tragedyalarından biri. Kesinlikle okunması gereken bir başyapıt.
Othello (1603)

Yorumlar