Rönesans döneminde yazılmış ilk modern roman olma özelliği taşıyan, sadece komedi türüne değil edebiyat ve sanatın her alanına yön vermiş Miguel de Cervantes Saavedra’nın ünlü eseri “Don Quijote / La Mancha’lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote”, sadece zamanının şövalye romanlarını eleştirmekle kalmayıp zamanında normlaşmış bir sürü olguyu yıkarak çığır açan mizah dozu yüksek tek kelimeyle mükemmel bir eser; kısaca başyapıt. Don Quijote ile silahtarı Sancho Panza’nın harika uyumuyla okudukça daha çok sevdiğiniz bir esere dönüşen kitabın okuyucuya sunduğu üst kurmaca tekniği ve ironiler gerçekten hayranlık uyandırıcı. Okurken hiç bitmesin istediğiniz maceraların her biri birbirinden güzel olmakla beraber insana dair derin felsefi öğeler barındırmakta. Özellikle Virgil’in “Aeneid / Aeneis” ve tabii ki Homeros’un “İlyada” ve “Odysseia” destanlarından yaptığı alıntılarla dikkat çeken eserde François Rabelais’in “Gargantua” ve “Pantagruel” esintilerine rastlamak da mümkün. Her ne kadar gülsem de Don Quijote ve Sancho’nun maceralarını okurken zaman zaman üzüldüğümü belirtmek isterim. Ama bundan daha önemlisi hayatımda ilk defa bir romanı bitirirken üzülmüş olmamdır. Okurken gerçekten hiç bitsin istemedim.
Yorumlar