2013 yılında sinema tarihi açısından önemli birçok sinema olayına tanıklık ettiğimiz bir gerçek. Sinemanın her alanında zengin bir yılı geride bırakırken bu önemli olayların başında kuşkusuz Suudi Arabistan’dan bir film çıkmış olması gerek. Başlarda oldukça ön yargılı yaklaştığım film için pek bir beklentim yoktu. Sonuçta tarihinde tamamı Suudi Arabistan’da geçen hiçbir film çıkarmamış bir ülkeden muazzam bir film beklemek çok gerçekçi olmazdı. Gel gelelim durum “her zaman” olduğu gibi tam tersi bir şekil aldı ve ben filmi sandığımdan da çok beğendim.
86. Akademi Ödülleri’nde Suudi Arabistan’ın Oscar aday adayı olan “Wadjda / Vecide”nin bir diğer ilk değeri taşıyan özelliği de yönetmeninin kadın olması. Kadınların ikinci hatta üçüncü plana atıldığı bir ülkenin gerçek sesinin bir kadın olmaması beklenemezdi zaten. Bu yüzden “Vecide”nin feminist değerlerini görmezden gelmek neredeyse imkansız. Zaten filmin Suudi Arabistan’da kadın olmanın ne demek olduğu üzerine kurulu olduğunu düşünürsek “Vecide”, her açıdan sinema tarihi açısından önem teşkil eden filmlerin başında geliyor. Oscar’larda pek şansı olmasa da ilk 9’a kalmayı başaran filmin Venedik Film Festivali başta olmak üzere bir sürü festival ve eleştirmenler birliğinden ödülü ve BAFTA adaylığı bulunmakta.

En büyük hayali bisiklet kullanmak olmak olan Vecide’nin yaşı itibariyle ülkesinde kadınlara yapılan ayrımcılığı yeni farketmeyi başladığı süreci seyirciye sunan “Vecide”, seyirciyi şok edici bir tabloyla başbaşa bırakıyor. Sokaklarda ahlak bekçisinin (gerçek anlamda) gezerek ceza kestiği, kadınların erkekler seslerini duymasın diye yüksek sesle konuşmadıkları, erkeklerin birden fazla kadınla evlenebildiği ve küçük kız çocuklarının kendinden yaşça büyük erkeklerle evlendirildiği bir diyar burası. Suudi Arabistan’a hiç olmadığı kadar yakın bir açıdan bakma şansı sunan filmde yönetmen Haifaa Al-Mansour’un kadınlara yapılan her şeyi tüm çıplaklığıyla resmederek seyirciyi korkunç derecede kötü bir ortamın içine bırakıyor. Kadınların almak istediği giysileri denemek için pis tuvaletlere gitmek zorunda bırakıldığı filmde oje sürmek gibi dışarıdan görülebilecek her türlü bakım da doğal olarak yasak. Hatta kadınların Kur’an-ı Kerim’i çıplak elle tutmasının yasak olduğu bir sahneyle seyirciye sunan Al-Mansour, seyirciyi tamamı din üzerinden yönetilen devletteki içler acısı duruma ortak ediyor. Siz de filmi hem korkarak hem de şaşırarak izlemeye devam ediyorsunuz.
Yukarıda bahsettiğim tüm örneklere en az birer sahne ayıran yönetmen, yaşanan olayları karakterler üzerinden oldukça başarılı bir şekilde anlattığına şüphe yok. Vecide’nin annesinin erkek çocuk için durmadan suçlandığı filmde kocası için her şeyi yapan anne karakterinin tek derdi kocasının bir eş daha almaması. İşin daha da kötü durumu ise böyle bir olay olursa hiçbir şey yapamayacak olması. Öte yandan, Vecide’nin bisiklet parasını toplayabilmek için medresesinde girdiği din yarışmasında birinci gelmesi; fakat bisiklet alacağını öğrenen hocasının Vecide’nin kazandığı parayı onun rızası olmadan Filistinlilere bağışlaması gerçekten üzücü. Bunun gibi bir sürü ibretlik olayın gerçekleştiği filmde aynı zamanda filmin senaristliğini yapan Al-Mansour’un başarısını unutmamak lazım. Çünkü bu kadar kötü olayın ekrana yansıtılması genel olarak pek doğal bir hikaye akışı ortaya çıkarmaz. Ve Al-Mansour’un çıkardığa işe bakarsak kendisi bu işin hakkından gelmiş gibi görünüyor.
Teknik açıdan beklenileni fazlasıyla karşılayan filmin öne çıkan en önemli tarafı ise kuşkusuz Vecide’ye hayat veren küçük oyuncu Waad Mohammed’in performansı. Rolünde hiç sırıtmayan Mohammed, Abdullah karakterine hayat veren Abdullrahman Al Gohani’yle filmi tatlı bir seviyeye taşıyor. Nasıl bir dünyada yaşadıklarını yeni yeni farkeden çocukların onlara mantıksız gelen bu yasaklara karşı koyma biçimleri insanı tam anlamıyla duygulandırıyor.

Sonuç olarak tamamı Suudi Arabistan’da çekilmiş ilk film olma özelliği taşıyan “Wadjda / Vecide”, Suudi Arabistan’da kadın olmanın ne olduğunu bir kadının gözünden tüm gerçekçiliğiyle anlatan 2013’ün en önemli ve en başarılı filmlerinden biri. Küçük oyuncuların performanslarıyla renklenen filmde Suudi Arabistan’da kadınlara yapılan ibretlik ayrımcılığı izlerken şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz.
Yönetmen: Haifaa Al-Mansour
Senaryo: Haifaa Al-Mansour
Oyuncular: Waad Mohammed, Reem Abdullah, Abdullrahman Al Gohani
Orijinal Müzik: Max Richter
Görüntü Yönetimi: Lutz Reitemeier
Kurgu: Andreas Wodraschke
Süre: 98 dk.
Ülke: Suudi Arabistan
NOT: B
Yorumlar