Jack-the-Giant-Slayer-filmdoktoru2012’yi tam olarak bitirmeye bir iki film kalmışken 2013’e de ufaktan bir başlangıç yapmanın zamanının geldiğine inanıyorum. 2013’e ait izlediğim ve eleştirisini yazdığım ilk film olma özelliği taşıyan “Jack the Giant Slayer / Dev Avcısı Jack” için söyleyeceklerim ise ne yazık ki hiç hoş değil. “The Usual Suspects / Olağan Şüpheliler” (1995) ve “X-Men 2” (2003) gibi harikulade filmlere imza atmış yönetmen Bryan Singer’ın yeni filmi olan “Dev Avcısı Jack”, Singer’ın şu ana kadar yaptığı en kötü film olmasının yanında 2013’ünde en kötü filmlerinden biri olmaya aday. Senaryosunu yazan Christopher McQuarrie ise o kadar başarısız bir işe imza atmış ki, artık yazacağı her film için ön yargım bulunmakta.

Tim Burton’ın dünya çapında büyük gişe yapan filmi “Alice in Wonderland / Alis Harikalar Diyarı” (2010) ile bir fenomene dönüşen masal uyarlamarının bir yenisi olan “Dev Avcısı Jack”, adından ve posterinden de anlaşılacağı gibi “Jack ve Sihirli Fasulyeler / Jack ve Fasulye Sırığı” masalından uyarlama. Türünün başarısız örnekleri arasına hiç zorlanmadan girmeye başaran filmde Jack, atını satmak için gittiği saraydan dolandırılarak fasulyelerle geri dönüyor ve farkında olmadan fasulyenin birini toprağa düşürüyor. Prenses Isabelle’in saraydan kaçıp Jack’in evine sığınmak için geldiği yağmurlu bir günde ise fasulyeler büyüyerek prensesi devler ülkesine götürüyor. Bu noktadan itibaren bir süre klasik prenses kurtarma hikayesine dönüşen film, devlerin dünyaya inmelerini sağlayacak fasulyeleri bulmasıyla bir kademe daha ileri taşınıyor. Sonucu ise tahmin etmek hiç zor değil.

Elmont (Ewan McGregor), Isabelle (Eleanor Tomlinson) ve Jack (Nicholas Hoult)
Elmont (Ewan McGregor), Isabelle (Eleanor Tomlinson) ve Jack (Nicholas Hoult)

Öncelikle Christopher McQuarrie, Darren Lemke ve Dan Studney tarafından kaleme alınan senaryonun baştan savma bir şekilde yazıldığını belirtmek isterim. Seyirciyi adeta aptal yerine koyan detaylarla olacakları rahatlıkla on dakika önceden tahmin edebileceğiniz filmde Jack’in fasulyeleri yere düşürmesinin hemen ardından fasulyenin nereye gittiğinin gösterilmesi gibi sahneler fazlasıyla gereksiz olmuş. Bu sahnelerle filmin hedeflediği kesimin genç izleyici kitlesi olduğunu anlamak çok da zor değil; fakat ne yazık ki kitlenin yaş sınırını tek basamakta bırakmışlar. Ardı arkası kesilmeyen tesadüflerle ilerleyen filmde diyaloglarda bir o kadar basit ve çocuksu. Durum böyle olunca karakterler arasındaki bağlar da doğal olarak hiç inandırıcı değil. Yaklaşık iki saatlik süresine rağmen size üç saat gibi gelecek olan filmde özellikle Jack ile Isabelle arasında geçen aşk hikayesi filmin en zayıf noktasını oluşturuyor. Tüm bunların yanında benim asıl anlamadığım şey ise Ewan McGregor, Stanley Tucci ve Ian McShane’in neden böyle bir filmde rol aldıkları. Tucci gerçi son zamanlarda tüm filmlerde kendini göstermeye başladı belki, ama özellikle “Lo Imposible / The Impossible / Kıyamet Günü” (2012) ile harika bir performans sergileyen McGregor’un bu filmde rol alması pek yerinde olmadığına inanıyorum. Ayrıca, Davy Jones karakterine yaptığı mükemmel seslendirmeyle tanınan Bill Nighy, General Fallon karakterine yaptığı seslendirmeyle yine kendine yazık etmiş. Bu arada Bryan Singer’ın da neden böyle bir film yaptığını dahi anlamak gerçekten zor.

“X-Men: First Class / X-Men: Birinci Sınıf” (2011) filmiyle kariyerinde önemli bir atlama yapan Nicholas Hoult’un sıradan bir performans sergilediği filmin belki de en büyük eksiği görsel efektleri. Gücünü görsel efektlerden alması gereken bir film olmasına rağmen oldukça kötü efektlere imza atan filmde devlerin bilgisayar efekti olduğu kolay anlaşılıyor. Bir de işin içine başarısız karakter tasarımları eklenince gerisini siz düşünün. Ayrıca, sayısız başarılı kostüm tasarımlarına imza atan ve son olarak da “Lincoln”la (2012) harika bir işe imza atan Joanna Johnston bile bu film için hiç çaba sarfetmemiş. Kısaca yaklaşık 200 milyon dolarlık (reklam kampanyaları ile 300’e yakın) bir filmin teknik açıdan bu kadar kötü olması inanılır gibi değil. Filmin tek olumlu tarafı ise herhalde devler ile insanlar arasındaki savaş olsa gerek; çünkü bu sahneler film ne zaman bitecek diye saatinize bakmanızı engelleyen bir etken olarak karşınıza çıkıyor. Tabii bu sahnelerin klişelerle donatıldığı göz önünde bulundurursak beklentilerinizi en aşağıda tutmanızda fayda var. Bu arada, Ewan McGregor ve Stanley Tucci de filmin artılarından. Öte yandan, “Dev Avcısı Jack”in çocuklar için genel olarak cezbedici bir film olma potansiyeli taşıdığını da unutmamak gerek.

General Fallon (Bill Nighy)
General Fallon (Bill Nighy)

Sonuç olarak kostüm tasarımdan görsel efektlere kadar her alanda eksiklikleri bulunan “Jack the Giant Slayer / Dev Avcısı Jack”, yılın en kötü filmlerinden biri olmaya aday. Klişelerle bezenmiş tahmin edilebilir senaryosuyla yönetmen Bryan Singer’ın kariyerinde geri adım olarak nitelendirdiğim filmin belki de tek olumlu özelliği Ewan McGregor ve Stanley Tucci’nin varlığı.

Yönetmen: Bryan Singer
Senaryo: Darren Lemke (hikaye ve senaryo), Dan Studney (senaryo), Christopher McQuarrie (senaryo), David Dobkin (hikaye)
Oyuncular: Nicholas Hoult, Stanley Tucci, Ewan McGregor, Ian McShane, Ewen Bremner, Bill Nighy
Orijinal Müzik: John Ottman
Süre: 114 dk.
Ülke: ABD

NOT: F

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...