cosmopolis-poster-filmdoktoruDavid Cronenberg’in başarılı yönetimi ile öne çıkan “Cosmopolis”, anti-kapitalist; fakat bu düzene ayak uyduranın da bu düzenle pek sorunu olmadığını anlatan bir film. Yönetmen Cronenberg’in senaryosunu 6 günde yazdığı Don DeLillo’nun aynı adlı romanından uyarlanan filmin başrolünde “Twilight / Alacakaranlık Serisi” ile tanınan Robert Pattinson, yan oyuncu kadrosunda ise Paul Giamatti, Juliette Binoche ve Kevin Durand gibi ünlü isimler bulunuyor. Cronenberg’in “A History of Violence / Şiddetin Tarihçesi (2005) ve “Eastern Promises / Şark Vaatleri” (2008) gibi filmlerinin yanında zayıf kalan “Cosmopolis”in Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye adaylığı bulunmakta.

Fazlasıyla monoton ve yapay diyaloglar içeren “Cosmopolis”, 28 yaşındaki genç milyarder Eric Parker’ın (Pattinson) berbere gitmek istemesiyle başlıyor. Kendi limuzinini bile seçemeyecek kadar hayatı umursamayan Parker, suikasta uğrayabileceğini öğrendikten sonra yol boyunca iletişimde bulunduğu insanlar sayesinde kendi değerlerini sorgulamaya başlıyor. Bu sırada filmin başında fazlasıyla temiz ve düzenli görünen şehir ise Parker’a pis ve dağınık görünmeye başlıyor. Hikayenin büyük bir kısmının limuzin içerisinde geçtiği film, bu detayla beraber dünya düzeninin dışarıdan bakıldığında hoş; ama dikkatli incelendiğinde ne kadar sorunlu olduğunun görülebileceğini bir nevi parantez içerisinde belirtiliyor.

Eric Parker (Robert Pattinson)
Eric Parker (Robert Pattinson)

İlk ciddi sohbetini şirketinin yazılımlarını kontrol eden Shiner ile gerçekleştiren Parker, sadece şirket sorunlarını dinleyerek Shiner’ın kişisel şikayetlerine önem vermiyor. Shiner’ın yeterince kazanamadığından şikayetçi olduğu bu sahnede, asıl dikkat edilmesi gereken şey ise arabanın camlarından görünen şehrin “yeşil ekran” ile konulduğunun belli olması. Hikaye ilerledikçe camdan görünen şehrin daha da gerçekçi bir hal aldığı filmde bir nevi Parker’ın realiteye dönüşünün metaforu yapılıyor.

Hayatta parayla satın alınabilecek herşeye sahip olan Parker’ın diğer sohbetleride tamamiyle kendi menfaatleri doğrultusunda. Karısı Elisa’yla (Gadon) cinselliğe dayalı oldukça yalan bir ilişki yürüten genç kapitalist, konuşmalarında durmadan prostatının asimetrik olduğu gibi anlamsız konulardan bahsedip duruyor. Limuzinlerin geceleri nereye gittiği gibi anlamsız sorulara cevap arayan Parker, sanat eserlerini sadece parası olduğu için alırken, Didi Fancher’ı (Binoche) hem satın alma işlerinde hem de cinsel yönden kullanıyor. Karısından istediğini alamaması üzerine rahatlıkla ilişkisini bitiren Parker, ihtiyacı kalmadığı anda insanları kolayca hayatından atabiliyor. Bunca duygusuz geçen süre içerisinde Parker’ın tek üzüntü duyduğu şey ise sevdiği rapçi Brother Fez’in ölüm haberi oluyor ki bu da bencilliğinin başka bir göstergesi. Karakterin, hayatının ne kadar boş olduğunu anladığı bu sahnede Cronenberg, K’Naan’ın Mecca adlı parçasıyla bu duyguyu tam anlamıyla vererek filmin en iyi sahnesine imza atıyor.

Kapitalist sisteme karşı çıkan ayaklanmalar ve pastalı saldırılardan sonra saçını kestirebilen Parker, sonunda suikastini planlayan kişiyle karşılaşıyor. Paul Giamatti’nin hayat verdiği Bunno Levin ile fazlasıyla yavaş, sıkıcı ve uzun bir diyaloğa giren Parker, Levin’in eskiden şirketinde çalıştığını öğreniyor. Sistemle pek bir problemi olmayan Levin’in şikayeti ise filmin diğer karakterleri gibi bu sistemin içinde yer alamaması. Tüm bu olaylar yaşanırken, herşeye sahip olan milyarderimiz değişik deneyimler peşinden de koşmayı ihmal etmiyor. Parker’ın vücudunda elektrik tabancasını denemek istemesi, kendini ve başkalarını vurmaya başlaması karakterin sahip olduğu hayattan kaçma veya arınma isteğinin yaptırımları olarak izleyiciye sunuluyor.

Filmin en büyük eksiği karakterler arasındaki diyalogların oldukça fazla olması. Seyirciyi fazlasıyla yoran bu diyaloglar, bir süre sonra kendinize “Acaba kitap mı okuyorum yoksa film mi izliyorum (?)” sorusunu sormanıza neden oluyor. Ayrıca karakterlerin aynı birer robot gibi duygusuz ve monoton olması filmin doğallığını yitirmesine sebep oluyor. Bir nevi fantezi dünyasını andıran bu insanların yönetmen Cronenberg’in çevresinde olup olmadığını gerçekten merak ediyorum.

Eric Parker ve Elise Shifrin
Eric Parker ve Elise Shifrin

Özetlemek gerekirse Cronenberg’in diğer filmlerine biraz daha zayıf bir tablo çizen “Cosmopolis”, kapitalist sisteme yaptığı eleştirilerden çok insanların paraya olan zaafını abartı olaylarla anlatan bir film. Yapay, yorucu ve fazla diyaloglarına rağmen Cronenberg’in kaliteli yönetimi için izlenebilecek filmde, Robert Pattinson genç milyarder Eric Parker performansıyla göz dolduruyor.

Cannes Film Festivali Adaylıkları

  • Altın Palmiye: David Cronenberg

Yönetmen: David Cronenberg
Senaryo: David Cronenberg (senaryo), Don DeLillo (roman)
Oyuncular: Robert Pattinson, Juliette Binoche, Sarah Gadon, Paul Giamatti, Mathieu Amalric, Kevin Durand
Orijinal Müzik: Howard Shore
Süre: 108 dk.
Ülke: Kanada, Fransa, İtalya, Portekiz

NOT: D+

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...