The-Perks-of-Being-a-Wallflower-filmdoktoruYazar Stephen Chbosky’nin aynı adlı romanınından uyarlayıp yönettiği resmi ilk filmi “The Perks of Being a Wallflower”, üst metinde liseli öğrencilerin ergenlik sorunlarını, alt metinde ise ciddi konuları işleyen başarılı bir bağımsız film örneği. Yönetmen Chbosky’nin başarılı yönetiminin hakim olduğu film için küçük çaplı kişisel bir proje olduğunu söylemek de mümkün. “Harry Potter” serisinin Hermonie karakteri olarak tanınan Emma Watson’ın başrolünde oynadığı filmde asıl öne çıkan oyuncular ise Logan Lerman ve Ezra Miller.

Benzer konuları işleyen filmlere göre oldukça olgun bir tablo çizen “The Perks of Being a Wallflower”da çocukça bir hikaye anlatımı da söz konusu değil. Bu da filmi ister istemez üst seviyelere taşıyor. En yakın ve tek arkadaşını intihar sebebiyle kaybeden yalnız Charlie’nin (Logan Lerman) liseye başlamasının ardından topluma açılma çabasının anlatıldığı filmde Charlie başlarda okula uyum sağlamakta zorlanıyor. Kimseyle konuşmaya cesaret edemeyen ve diğer öğrencilerin fiili ve sözlü saldırılarına maruz kalan Charlie’nin hayatı Sam (Emma Watson) ve Patrick (Ezra Miller) ile tanışmasıyla değişmeye başlıyor. Zamanla arkadaşlığı, dostluğu, sevgiyi ve aşkı tadan Charlie’nin asıl problemi ise küçük yaşta teyzesini araba kazasında kaybetmenin yarattığı travma.

Patrick (Ezra Miller) ve Sam (Emma Watson)
Patrick (Ezra Miller) ve Sam (Emma Watson)012

Alt metninde oldukça önemli sorunlara değinen filmin en büyük eksiği ise bu sorunları hafif bir dille anlatmayı tercih etmesi. Tabii bunun en büyük nedeni Chbosky’nin bu kadar fazla alt temayı hakkını vererek altından kalkamayacağını düşünmesi olabilir. Genel olarak Charlie’nin hem çevresel etkenler; hem de doktorlar yardımıyla rehabilitasyonuna vakit ayıran film, karakterlerin psikolojik yorumlamalarını kısaca seyirciye bırakmış. Zamanında geçirdiği travmalar yüzünden ciddi bir psikolojik desteğe ihtiyacı olan Charlie’nin bu durumunun ailesi tarafından fark edilmemesi de filmde üstün körü bir şekilde işleniyor. Ayrıca, filmin bel kemiği niteliğindeki travmanın aslında teyzesinin Charlie’ye küçükken taciz etmesinden kaynaklanması en azından bende yeterince güçlü bir etki bırakmadı. Yine de filmin bu tür konuları hafif de olsa ele alması takdir edilesi.

Filmin diğer karakterleri de en az Charlie kadar önemli sorunlara sahip. Cinsel tercihi yüzünden özel hayatını rahat bir şekilde yaşayamayan Patrick, toplum tarafından aşık olduğu kişiyi (Brad) kaybetmek zorunda bırakılıyor. Üvey kardeşi Sam ise geçmişte verdiği kararlar sebebiyle sevmeye çalıştığı kişiler tarafından yadırganan ve hayatına yeniden başlamak için fırsat kollayan biri. Onu olduğu gibi kabul eden tek kişinin Charlie’nin olması ve gözünün önündeki bu şansı görememesi ise filmde çok güzel açıklanmış durumda. Öte yandan, Mary Elizabeth’in hayatı umursamıyor gibi gözükmesine rağmen sevgilisi olduğu takdirde birden herşeyi umursar olması filmdeki en beğendiğim karakter çözümlemelerinden biri. Bu arada Brad’in toplum baskısı yüzünden yaşamaya çalıştığı yalan hayatı da belirtmek gerek.

Karakterlerin psikolojik durumlarına fazla odaklanmayarak büyük oynamayan “The Perks of Being a Wallflower”ı yine de psikolojik bir film olarak tanımlamak mümkün; çünkü üzerine düşünüldüğü takdirde karakterlerin ruhsal durumlarını anlamak gerçekten kolaylaşıyor. Fakat Chbosky’nin buna odaklanmaması ve hikayeyi tahmin edilebilir bir sonla bitirmeyi tercih etmesi “The Perks of Being a Wallflower”ı yarı peri masalından daha öteye götüremediğini düşünüyorum.

Filmin başarılı özelliklerinden biri de oyuncu performansları. Hermoine Granger karakterini üstünden atmaya başlayan Emma Watson’ın rolünü hakkıyla yerine getirdiği filmde asıl oyunculuğu ise “We Need to Talk About Kevin / Kevin Hakkında Konuşmalıyız”ın (2011) başarılı oyuncusu Ezra Miller veriyor. Ayrıca karakteri için dört dörtlük bir tercih olduğunu gösteren Logan Lerman’ın oyunculuğu da gerçekten harika. Bu filmle Lerman’ın geleceğinin parlak olduğunu söylemek mümkün.

Charlie (Logan Lerman), Mary Elizabeth (Mae Whitman), Patrick ve Alice (Erin Wilhelmi)
Charlie (Logan Lerman), Mary Elizabeth (Mae Whitman), Patrick ve Alice (Erin Wilhelmi)

Sonuç olarak alt metninde karakterlerinin psikolojik durumlarını hafif, ama güzel bir şekilde işleyen “The Perks of Being a Wallflower”, başarılı bir şekilde uyarlanmış senaryosuyla yılın göz atılması gereken filmlerinden biri. Oyuncu performanslarıyla göz dolduran ve diğer gençlik filmlerine göre daha olgun bir tablo çizen filme büyük beklentilerle yaklaşmamak ise en güzeli.

Yönetmen: Stephen Chbosky
Senaryo: Stephen Chbosky (senaryo ve roman)
Oyuncular: Logan Lerman, Emma Watson, Ezra Miller
Orijinal Müzik: Michael Brook
Süre: 102 dk.
Ülke: ABD

NOT: C

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...