rush-filmdoktoruGenel olarak başarılı bir yıl geçirmemize rağmen uzun zamandır tam anlamıyla iyi diyebileceğim bir film hala izleyemediğimi düşünmeye başladığım şu sıralarda Denis Villeneuve’nin muhteşem filmi “Prisoners / Mahkumlar” neyse ki fikirlerimi değiştirdi. “Star Trek Into Darkness / Bilinmeze Doğru Star Trek”ten sonra 2013’e ait olup bu kadar beğendiğim bir filmi en son yaz sonunda buluduğum yerde gösterime giren “The World’s End / Dünyanın Sonu” sayesinde izleyebilmiştim ki, farkettiyseniz iki film arasında neredeyse dört ay var. Her ne kadar Oscar sezonun başlangıcı olsa da açıkçası bu ayın da öyle gideceğini umuyordum. Ta ki “Mahkumlar” dışında Ron Howard’ın yönettiği “Rush / Zafere Hücum”u izlediğim bu haftaya kadar.

Ron Howard’ın gerçekten oldukça ilginç bir kariyere sahip olduğunu söyleyebilirim. En azından başarılı filmlerinin arasındaki yıl farkını göz önünde bulundurduğum zaman demek daha doğru olacaktır. 1995 yılındaki “Apollo 13”ten sonraki iyi filmi aynı zamanda En İyi Film dalında Oscar kazanan “A Beautiful Mind / Akıl Oyunları” (2001), sırasıyla sonraki başarılı filmleri ise “Cinderella Man” (2005) ve 2008 yılındaki “Frost / Nixon”dı. Aralarda “The Da Vinci Code / Da Vinci Şifresi” (2006) gibi zayıf filmlere imza atan Oscar’lı yönetmenin yeni harikulade filmi “Zafere Hücum”un vizyona giriş tarihi ise görüldüğü gibi “Frost / Nixon”dan tam 7 yıl sonra.

Niki Lauda (Daniel Brühl)
Niki Lauda (Daniel Brühl)

1970’li yıllardaki Formula 1 yarışçıları James Hunt ve Niki Lauda’nın arasındaki acımasız rekabeti ekrana taşıyan “Rush / Zafere Hücum”, Ron Howard’ın tartışmasız en iyi filmlerinden biri. Hatta daha açık olmak gerekirse “Akıl Oyunları”ndan sonraki en iyi filmi olduğunu söyleyebilirim. Birbirlerinden tamamen farklı iki pilotun kıyasıya mücadelesini tek kelimeyle muhteşem bir şekilde ekrana taşıyan Howard’ın aynı zamanda en iyi Formula 1 filmine imza attığını söylemek de yanlış olmaz. Sonuçta belgeseller dışında adam akıllı bir Formula 1 filmine rastlamak pek mümkün değil. Sürükleyici kurgusu ve kusursuz ses miksajıyla bir an bile gözünüze ayırmadan izleyeceğiniz film, yılın da en iyi yapımlarından biri.

Film, Hunt’ın çapkınlığını seyircinin gözüne sokmak için uğraşan abartı bir sekansla açılış yapıyor ki, filmin tek beğenmediğim tarafı da bu. Karakterleri tanıtmak adına biraz hızlı bir da abartıya kaçan Howard’ın bunu neden yaptığı ise sonradan anlaşılıyor tabii. Howard’ın amacı belli ki asıl konuya daha fazla vakit ayırmak ve bunu yapmadan önce de seyirciye hızlı bir özet sunmak ki, bunu da aslında bir bakıma güzelce yerine getiriyor; çünkü açılış sekansından sonra ana karakterler hakkında kafanızda hiçbir soru işareti kalmıyor. Bir süre sonra aynı filmlerdeki pistler gibi bambaşka bir dönemece giren “Zafere Hücum”, seyirciye beyaz perdeye kitliyor adeta. Bunun nedeni belki bendeki yarış, aksiyon, araba veya hız sevgisinden kaynaklanıyor olabilir, ama şunu rahatlıkla diyebilirim ki, bunları filmi izlerken sevmeyecek izleyici zannetmiyorum ki olsun.

Karakterler arasındaki farka oldukça güzel bir şekilde değinen senarist Peter Morgan, bir yandan yarışmaya daha doğrusu arabaların kendisine aşık olan Lauda’nın kendinden emin hikayesine odaklanırken diğer yandan pilot olmanın getirdiği şöhrete aşık olan Hunt’ın kişiliğini anlatıyor. Morgan’ın olayları Nikki Lauda’nın gözünden anlatması filmde ıse yaptığı en zekice hamle olsa gerek. Aynı “Frost / Nixon”da yaptığı karakter odaklı bir senaryoya imza atan Oscar adaylığı bulunan senaristin bir zafer hikayesi anlatıyormuş gibi görünüp aslında karakterin acınası hayat hikayesini sunması gerçekten etkileyici. Zaten Howard’ın Hunt’ın geleceğini -alışagelmişin dışına çıkarak- Lauda’nın ağzından anlattığı sahneyle de bunu tam anlamıyla hissetmek mümkün. Ayrıca, Morgan’ın Hunt’ın en iyi olma felsefesinin Lauda’nınkinden tamamiyle farklı olduğuna da dikkat çekmesi bu hissi almakta etkili olmuş.

James Hunt (Chris Hemsworth)
James Hunt (Chris Hemsworth)

Gözünüzü bir an bile ayırmadan izleyeceğiniz yarış sahnelerinin bu denli başarılı olmasının nedeni kuşkusuz “Zafere Hücum”un senenin en iyi kurgularından birine sahip olması. Özellike yarış sahnelerindeki muazzam sürükleyici ve anlaşılır kurgusuyla seyirciyi beyaz perdeye kitlemeyi başaran filmin görüntü yönetmenliği üstlenen Anthony Dod Mantle’nin bunda katkısı ise yadsınamayacak kadar çok. Yarış sırasındaki kamera açılarının harikulade bir şekilde ayarlamasını bilen “Slumdog Millionaire / Milyoner”in (2008) Oscar ödüllü görüntü yönetmeni, yarış sahneleri dışında da kendini göstermeyi bilmiş. Özellikle Hunt’ın evinde müzik dinlediği sahnedeki plak üzerinden ayarladığı kamera açısına bayıldım. Bu arada filmin geneline hakim olan soluk pastel renge de ayrıca hayran kaldım. Bu arada, filmin ses miksajı da en az kurgusu kadar başarılı olduğunu düşünüyorum. Filmde dış ses ile müzik arasındaki denge o kadar iyi ayarlanmış ki, Hans Zimmer’ın mükemmel kompozisyonları filmle bir bütün haline gelerek filmin sürükleyici yapısını daha da arttırıyor adeta. Zaten özellikle Zimmer’ın harika “Lost But Won” bestesiyle etkileyici bir bütünlük sağlayan son yarışta kendinizi kaptırmanız neredeyse mümkün değil. Yani, en azından ben kaybettim. Oscar’ı bilemem ama Zimmer sene sonunda en iyi film müzikleri listemde yerini alacak.

Başroldeki Daniel Brühl ve Chris Hemsworth’un aynı “Mahkumlar”daki Hugh Jackman ve Jake Gyllenhaal gibi birbirlerini tamamlayan performanslar verdiği filmde iki aktör de harikalar yaratmış. Açıkçası ben bu kadar iyi olacaklarını hiç tahmin etmiyordum. Hatta filmin fragmanını izledikten sonra Brühl’ün Alman aksanı hakkında ciddi endişe duymaya başlamıştım. Filmi izledikten sonra Oscar adaylığı kapabilecek bir performans sergilediğinin farkına vardım. “Inglorious Bastards / Soysuzlar Çetesi” (2009) sayesinde tanıdığım Brühl’un kariyerinin en iyi performasını sergilediğini düşünüyorum. Öte yandan, aynı şey Hemsworth için de geçerli. 2009 yapımlı “Star Trek”te oynamasına rağmen “Thor” (2011) ile gözleri üzerine çeken ünlü aktör İngiliz aksanlı James Hunt rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. İkisinin de performansları yılın en iyileri arasında, ama eğer hangisi Oscar adaylığına daha yakın diye sorarsanız cevabım Brühl olurdu ki, bu sene bizi oldukça yoğun bir erkek oyuncu kategorisi beklediğini unutmamak gerek.

James Hunt (Chris Hemsworth) ve Niki Lauda (Daniel Brühl)
James Hunt (Chris Hemsworth) ve Niki Lauda (Daniel Brühl)

Özetlemek gerekirse; başroldeki Daniel Brühl ve Chris Hemsworth güçlü performanslarıyla öne çıkan “Rush / Zafere Hücum”, sürükleyici kurgusu ve harika görüntü yönetimiyle seyirciye muhteşem bir Formula 1 filmi sunan yılın en iyi yapımlarından biri. Yeterince etkili bir açılış yapamamasına rağmen kısa sürede harika bir kulvara girmeye başaran filmin özellikle yarış sahnelerinde gözlerinizi ayırmanız neredeyse imkansız hale geliyor. Bu arada, Hans Zimmer’ın enfes müzikleri filmi apayrı bir yere taşımakta.

Yönetmen: Ron Howard
Senaryo: Peter Morgan
Oyuncular: Daniel Brühl, Chris Hemsworth, Olivia Wilde
Orijinal Müzik: Hans Zimmer
Görüntü Yönetimi: Anthony Dod Mantle
Kurgu: Daniel P. Hanley, Mike Hill
Süre: 123 dk.
Ülke: ABD

NOT: A-

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...