Sırf en sevdiğim 5 aktören biri olan Al Pacino’nun varlığından dolayı izlediğim “Phil Spector”, Al Pacino’nun harikulade performansı sayesinde çok beğendiğimi söylemeliyim. Ünlü müzik yapımcısı Phil Spector’un hapse girmeden önceki son davalarını konu alan filmde Oscar’lı oyuncu “You Don’t Know Jack”ten (2011) sonra yine muhteşem bir karaktere imza atan Pacino, kariyerine yine başarılı bir performans ekleyerek kendini gösteriyor. Oyuncunun özellikle sahte mahkeme sahnesinde verdiği performans tek kelimeyle mükemmel. Altın Küre ve Emmy adaylığı alan Pacino’yu tekrardan böyle bir rolle izlemek benim gibi kendisine seven birine hayat verdi diyebilirim.
Filme gelirsek, “Phil Spector”ın bildiğimiz mahkeme filmlerinden pek de bir farkı olmadığı gibi alıştığımız savunma sahnelerine de rastlamıyoruz. Buna rağmen gerçek hayat hikayesi olması sebebiyle ilgi çekmeyi bilen film, HBO’nun pahalı prodüksiyon tasarımlarıyla sıradan bir TV filmi olmanın ötesine geçiyor. Ve buna bir de özlediğimiz Al Pacino eklenince gerisini siz düşünün. Öte yandan, filmde işlenen konu Phil Spector davası hakkındaki bazı önemli gelişmeleri aydınlatırken ünlü yapımcı hakkında da seyirciye fikir veriyor. Spector’un müziğe olan bakış açısı ve Beatles’la olan ilişkisi olmak üzere birçok konu hakkında müzik dünyasının kapalı kapılarını ortaya koyan filmde Spector’ın ünlü kişilerin toplum tarafından dışlanmasını İsa benzetmesiyle anlattığı replik ise tek kelimeyle harika. Yılın başarılı yapımlarından biri olduğunu düşündüğüm filmi bence herkes izlemeli.
Yönetmen: David Mamet
Senaryo: David Mamet
Oyuncular: Al Pacino, Helen Mirren, Jeffrey Tambor
Orijinal Müzik: Marcelo Zarvos
Görüntü Yönetimi: Juan Ruiz Anchía
Kurgu: Barbara Tulliver
Süre: 92 dk.
Ülke: ABD
NOT: B
Yorumlar