Anthony Burgess’in başyapıtı “Otomatik Portakal” (1962) etkisinin fazlasıyla hissedildiği, Chuck Palahniuk’a ilham kaynağı olan “Trainspotting”, eroin bağımlılığı olan bir grup gencin hayatlarından kesitleri okuyucuya lineer olmayan bir şekilde anlatan yeraltı edebiyatı sevenlere yönelik bir kitap. Açıkçası uzun zamandan beri bu kadar bitmesi için okuduğum bir kitabı hatırlamıyorum. Lineer olmayan anlatımı sebebiyle fazlasıyla kopuk hissedilen romanda Welsh, aslında okuyucuya tam olarak da bunu sunmak istiyor. Fakat ne yazık ki bu tarzın pek benlik olduğunu söylemeyeceğim. Öte yandan, uyuşturucu bağımlılığını odak noktasına alması sebebiyle bağımlılığın yol açtığı sorunları oldukça etkileyici bir şekilde okuyucuya sunmayı başaran Welsh’in farkındalık yaratan bir romana imza attığını söylemek çok da yanlış olmaz. Son olarak kitabı merak edenlere kesinlikle Danny Boyle’un 1996 yılında çektiği aynı adlı uyarlamayı öneriyorum. Filmin kitabından bin kat daha güzel olduğu nadir örneklerden.
Trainspotting (1993)

Yorumlar