Rus Edebiyatı dendiğinde akla gelen ilk yazarlardan biri olan Aleksandr Puşkin’e ait okuduğum ilk eser olma özelliği taşıyan “Boris Godunov”, her yanından William Shakespeare esintileri hissedilen oldukça derin ve akıcı bir oyun. Özcan Özer’in harikulade çevirisi sayesinde rahatlıkla okunabilen eserin yalın dili de Puşkin’in dili hakkında fikir yürütmenizi sağlıyor. Dostoyevski’nin esin kaynaklarından biri olan Puşkin’e başlamak için ideal bir eser olduğunu düşündüğüm oyunun halkın iktidarla olan trajik ilişkisini gerçekçi bir dille anlatması ise eserin en sevdiğim özelliklerinden. Kısaca Shakespeare’in başyapıtı “Julius Caesar”ın yanına yaklaşamasa da “Boris Godunov”un kısa bir politika dersini andırdığını söyleyebilirim.

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...