“Prisoners / Mahkumlar”, “Rush / Zafere Hücum” ve “Gravity / Yerçekimi” harika filmlerin peş peşe gelmesi sonucu bir türlü yazmaya fırsatı bulamadığım “In a World… / Bir Dünya Ki…”, daha fazla ertelemeden yazmanın iyi olacağını düşündüm; çünkü önümüzdeki haftalarda hiç zaman bulamama ihtimalim olabilir. Ne de olsa sonbahar yıl için en önemli filmlerin vizyona girdiği bir mevsim. O yüzden Sundance Film Festivali filmlerini incelemeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Sundance Film Festivali’nde Walto Salt Senaryo Ödülü’nü alan “In a World…”, aslında her sinema severin veya sinema izleyicisinin bildiği fragman seslendirmesi üzerine bir film. Filmi ilginç ve özel kılan olay da zaten bu; çünkü fragman seslendirmesine dair başarılı bir bağımsız film örneği olduğunu düşünmüyorum. En azından ben karşılaşmadım. Fragmanlardaki meşhur sesiyle tanıdığımız Don LaFontaine’nin ölümünden sonrasını konu alan filmde ünlü ses sanatçısının yerini devralacak isim aranıyor. Lake Bell’in kendi yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film denemesi olan filmin başrolünde de kendisi bulunuyor. Filmde Bell’e eşlik eden en ünlü isim ise Coen’lerin “A Serious Man / Ciddi Bir Adam” (2009) filminde oynayan Fred Melamed.

Babası Sam gibi ses sanatçısı olan Carol, kariyerinde ilerlemek adına Don LaFontaine’in yerini doldurmak için yapılan seçmelerde şansını denemek istemektedir; fakat ortada büyük birkaç sorun vardır. Öncelikle LaFontaine’in harika sesinin doldurulamaz oluşu bir yana stüdyolar fragmanlarda kadın sesini tercih etmemektedir. Ayrıca, seçmelere katılan üç kişiden biri de LaFontaine kadar tanınan babasıdır. Buna rağmen hayata karşı olumlu tavrından bir kere bile vazgeçmeyen Carol, hem kariyer hem de aşk hayatında hiç beklemediği sürprizlere doğru yelken açacaktır.
Lake Bell’in ilk yönetmenlik denemesi olmasına rağmen oldukça eğlenceli, orijinal ve güzel çekilmiş bir bağımsız film örneği olan “In a World…”ün en öne çıkan özelliği kuşkusuz feminist tarafı. Kadın ses sanatçılarının geri plana itildiği yılları oldukça güzel bir şekilde işleyen filmde stüdyoların zamanla değişen tavrına tanıklık ediyoruz. Tabii bu sırada Carol’ın babası Sam ile olan ilişkisine de değinerek işlediği temayı bir seviye daha derinleştiren Bell, babasının işi Carol’dan alma çabasıyla yapılan cinsiyet ayrımcılığını ailevi ortama da taşıyor. Bell’in tabii bu kısımda işlemek istediği şey şüphesiz babaların çocuklarının gözünde her zaman en iyi gözükme isteği. Zaten Bell de bunu Sam’in yaptığı son konuşmadaki harika cümleyle özetlemiş. Buna rağmen Bell’in her iki temayı da tek bir seferde güzelce seyirciye sunmasını bilmesi gerçekten hoş.
Oldukça basit ve sade bir şekilde ilerleyen filmin büyük oynamak istememesi filmin tabii ileriye gitmesine engel oluyor; fakat filmin de zaten böyle bir amacı yok. Elindeki malzemeyi olabildiğince eğlenceli bir tonda kullanmasını bilen Bell’in mizahının belki zaman zaman aşırıya kaçtığını düşünebilirsiniz. En azından ben düşündüm. Özellikle Carol’ın her zaman en üst seviyede olan optimist hali ve bununla gelen espri anlayışı hakkında; fakat filmin seyirciyle kurduğu samimiyetin bu durumu biraz da olsun toparladığını düşünüyorum. Tabii filmin bir de Carol’un arkadaşları Dani ve Moe arasındaki ilişkiye odaklandığını unutmamak lazım. Seyircinin aldatma ve bağışlamaya dair ilginç bir pencereden bakmasını sağlıyor. Öte yandan, filmdeki oyuncu performansları gayet başarılı. Kısaca, herkes üzerine düşen görevi yerine getirmiş.

Sonuç olarak fragman seslendirmesi üzerine özgün ve eğlenceli bir bağımsız film örneği olan “In a World… / Bir Dünya Ki…”, özellikle feminist yapısıyla öne çıkan yılın başarılı filmlerinden biri. Yönetmen, senarist ve oyuncu Lake Bell’in ilk uzun metrajlı filmi olmasına rağmen beklentileri karşılamasına bilen film büyük oynamayan yılın sürprizlerinden biri.
Yönetmen: Lake Bell
Senaryo: Lake Bell
Oyuncular: Lake Bell, Fred Melamed, Jeff Garlin
Orijinal Müzik: Ryan Miller
Görüntü Yönetimi: Seamus Tierney
Kurgu: Tom McArdle
Süre: 93 dk.
Ülke: ABD
NOT: B-
Yorumlar