star_trek_beyond_filmdoktoru“Star Wars: The Force Awakens / Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor”la beraber uzay temalı filmlerin bambaşka bir ivme kazandığı şu zamanlarda J. .J. Abrams’ın bile küllerinden dirilttiği “Star Trek / Uzay Yolu” serisini bırakıp “Star Wars”a geçmesi biraz düşündürmedi değil. Buna rağmen “Uzay Yolu” serisinin yapımcılığına devam ettireceğini görmek son seriyi sevenleri sevindirdi diyebiliriz. Açıkçası ben Abrams’ın bir “Uzay Yolu” üçlemesi tamamladığını görmek isterdim ama artık çok geç. Yönetmenlik koltuğuna Justin Lin’in geçtiği yeni serinin üçüncü filmi “Star Trek Beyond / Uzay Yolu Sonsuzluk”tan ise beklentim doğal olarak biraz daha azdı. Sonuç Abrams’ın yokluğunu kimsenin tamamlayabileceğini düşünmüyordum. Sonuç ise karşımızda yılın en iyi yaz filmlerinden biri durmakta.

“Uzay Yolu Sonsuzluk” ilk iki filmin çıtasını düşürmeyen tek kelimeyle şahane bir devam filmi niteliğinde. Evet, ilk filmi geçemiyor belki ama kesinlikle hayal kırıklığı da yaratmıyor. Lin’in yönetmenliği devralmasıyla aksiyon anlamında seyirciye nefes kesici sahneler sunan filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Özellikle Atılgan’ın düştüğü sahnede ve filmin finali tam anlamıyla nefes kesici.

Filmin mizah tonunun önceki filmleri aratmadığı filmin senaryosunda bu sefer dikkat çeken isim kuşkusuz Simon Pegg. Koyu “Uzay Yolu” hayranlığı herkes tarafından bilinen Pegg’in senarist anlamında ne kadar başarılı olduğuna tanıklık ettiğimiz filmin zengin kadrosuna eklenen iki isim ise performanslarıyla öne çıkıyor. Sofia Boutella’nın Jaylah karakteri davranışları ve diyaloglarıyla sadece bu yılın değil son yılların en özgün karakterlerinden biri olmuş. Öte yandan, bir başka “Uzay Yolu” hayranı olan Idris Elba, filmin kötü karakteri Krall olarak oldukça başarılı bir performans sergilemeyi başarıyor. Buna rağmen, kötü karakterin ne yazık ki çok güçlü olduğunu söylemek zor. Hollywood’un son yıllarda devam eden kötü karakter sıkıntısı kendini burada da gösteriyor. İlk yarısında bizi korkutmayı başaran Krall karakterinin geçmişini ikinci yarısıyla bizlerle paylaşan film, karakter için üzülmemize neden oluyor. Bu da doğal olarak kötü karakteri acınası bir noktaya taşıyor. Bu yüzden Idris Elba’nın performansını Eric Bana ve Benedict Cumberbatch’in performanslarının bir tık gerisinde olduğunu söyleyebilirim. Umarım serinin dördüncü filmiyle Cumberbatch’in canlandırdığı Khan karakterini daha fazla görebiliriz.

Filmin bir diğer eksik noktası ise ne yazık ki üçüncü perdesi. Bu sorun tabii ki sadece bu film için başta “Güç Uyanıyor” olmak üzere birçok Hollywood filminde mevcut. Daha önceden gördüğümüz finalleri tekrar tekrar bizlere sunmaktan sıkılmayan stüdyoların (Death Star patlaması gibi) bu filmde de bu alışkanlığından vazgeçmediğini görüyoruz. Önceki iki filmde olduğu gibi tehlikenin yine insanların yaşadığı bir gezegen ya da uzay üstüne geldiği finalde karakterlerin yine insanlığı kurtarmasını izliyoruz. Açıkçası ben artık bu tarz bir sona doydum. Bu filmden sonra artık “Uzay Yolu”ndan daha farklı bir final bekliyorum. Epic bir uzay savaşı mükemmel olabilir. Umarım dördüncü filmle gelecek yeni filmle beraber bizlere daha farklı şeyler sunabilirler.

Filmin hikayesi serinin önceki filmlerine güzel bir devam sağlamakla beraber yapılan referanslar gerçekten çok güzel. Özellikle 2015 yılında kaybettiğimiz Leonard Nimoy’un ölümünü filme tek kelimeyle mükemmel bir şekilde dahil etmişler. Genç Spock’ın kendi ölümünün haberini aldığı sahne beni çok etkiledi. Nimoy’a bundan güzel bir saygı duruşu sanırım yapılamazdı. Aynı şekilde yakın tarihte kaybettiğimiz Anton Yelchin’e de filmin sonunda referans bulunmakta. Buna ek olarak, filmin sanat yönetimi, makyaj tasarımları ve Michael Giacchino’nun John Williams’ı andıran besteleri yine oldukça başarılı.

Özetlemek gerekirse; önceki filmlere benzer bir üçüncü perde sunmasına rağmen serinin çıtasını düşürmeyen “Star Trek Beyond / Uzay Yolu Sonsuzluk”, aksiyon dozunu düşürmeyen oldukça eğlenceli ve başarılı bir devam filmi olmuş. Idris Elba’yı başarılı performansıyla izlediğimiz filmde asıl öne çıkan isim ise Sofia Boutella. Umuyorum gelecek filmlerle bizlere daha farklı maceralar sunmaya devam ederler.

Yönetmen: Justin Lin
Senaryo: Simon Pegg, Doug Jung
Oyuncular: Chris Pine, Zachary Quinto, Zoe Saldana, Karl Urban, Simon Pegg, Benedict Cumberbatch, Bruce Greenwood, Peter Weller, Sofia Boutella
Görüntü Yönetimi: Stephen F. Windon
Kurgu: Greg D’Auria, Dylan Highsmith, Kelly Matsumoto, Steven Sprung
Orijinal Müzik: Michael Giacchino
Süre: 122 dk.
Ülke: ABD

NOT: B+

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...