Shakespeare’in sorun komedyalarından biri olarak görülen “Yeter Ki Sonu İyi Bitsin / All’s Well That Ends Well”, “Cymbeline” oyunu gibi Decameron’daki başka bir hikayeden esinlerek oyunlaştırılan bir oyun. Odak noktasına soyluluk temasını alan eserde Helena’nın oyunun sevimsiz kahramanı Bertram’ı elde etme çabasını tesadüf ve entrikalarla okuyucuya sunuluyor. Çoğu Shakespeare komedyalarının aksine karakterlerin çelişkili yapıları sebebiyle karakterlerle çok da yakınlık kuramadığımız eserde aslında daha insansı ve gerçekçi bir anlatım söz konusu. Helena’nın ilacıyla kralı kurtarması ve ödül olarak kendine eş Bertram’ı seçmesinin ardından Bertram’ın Helena’yı istemeyerek kendini savaşa attığı hikayede karakterlerin kendileriyle çelişkilerine tanıklık ediyoruz. Hikaye geliştikçe herkes çevresinde olan bitenleri daha iyi anlamaya başlıyor, Helena aşkın hizmetle kazanılamayacağını anlarken, Bertram da dost bildiği Parolles arkadaşlarının arkasından iş çevirdiğini fark ediyor. Savaş bitiminde artık daha olgun bir portre çizen Bertram, aşık olduğu bir kızla yatacakken, Helena’nın kızla anlaşarak onun yerine Bertram’ın koynuna girmesiyle Shakespeare, bu zamana kadarki en bilinçli, hesaplı ve girişken kadın karakterine imza atıyor. Buna rağmen ne yazık ki hiçbir karakterle yeteri kadar yakınlık kuramıyoruz. Yanlış anlaşılmalar ve pişmanlıklar sonrasında herkesin hatalarından ders alarak istediğine ulaştığı mutlu bir sonla son bulan “Yeter Ki Sonu İyi Bitsin”, Shakespeare’in diğer komedyaları kadar eğlenceli olmasa da keyifli bir okuma keyfi sunuyor diyebiliriz.

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...