Gabriel García Márquez’in ilk eserleri olan kısa hikayelerini barındıran “Mavi Köpeğin Gözleri”nin yazarın diğer eserlerine kıyasla gerçekten ağır bir dile sahip. Márquez’in ağdalı cümlelerinin bu eserde de hayranlık uyandırdığına şüphe yok; ama yazarın tercih ettiği anlatım şekli yüzünden okurken dikkatiniz her an dağılabiliyor. Yazarın yazı dilinde gittikçe nasıl ustalaştığının açık bir özeti niteliğindeki kitabın tüm Márquez hayranlarının ve yazarı daha yakında tanımak isteyenlerin okuması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde ağır dili ve sürreal hikayeleriyle yazarı daha hiç tanımadan bırakabilirsiniz; yani o derece deneysel. Son olarak kitaptaki en hoşuma giden hikayeler “Ölümün Öteki Kaburgası”, “Mavi Köpeğin Gözleri”, “Saat Altıda Gelen Kadın” ve son olarak akıcı ve süslü dili olmasından ötürü “Macondo’da Yağmuru İzleyen Isabel’in Monoloğu”.

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...