Yeraltı edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan Chuck Palahniuk’un meşhur romanı “Fight Club / Dövüş Kulübü”nün açıkçası beklentilerimin biraz altında kaldığını söyleyebilirim. Bunun da en büyük nedeni kuşkusuz David Fincher tarafından mükemmel bir şekilde beyaz perdeye uyarlanan aynı adlı filmiyle tıpatıp aynı, hatta sonu da güzel bağlanmış olmasından kaynaklanıyor. Buna rağmen okuması oldukça rahat olan kitabın su gibi akıp gittiğini belirtmeliyim. Filmde olduğu gibi kapitalizm ve var oluş teması üzerine yoğunlaşan kitabın dilinin Anthony Burgess’in “A Clockwork Orange / Otomatik Portakal” başyapıtını hatırlattığını söylemek gerek. Mümkünse (ki bu imkansız) filmi izlemeden okunmasını öneririm.

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...