Özellikle yazıldığı yılın ergen gençlerinin sorunlarını dile alması sebebiyle bir sürü gence ilham kaynağı olmasının yanında zamanının ünlü suikastlerin katillerine de ilham verdiği ortaya çıkan “Çavdar Tarlasında Çocuklar / The Catcher in the Rye”, 16 yaşındaki ana karakteri Holden’ın doğal dili sayesinde keyifle ve ilgiyle okunabilen gerçek bir Amerikan klasiği niteliğinde. Karakterin olgunlaşma sürecini kendi ergen diliyle okuma şansı bulduğumuz kitapta oldukça orijinal bir coming of age hikayesi konu alınıyor. Özellikle dili ve hikayesi konusuyla Anthony Burgess’in “Otomatik Portakal”başyapıtıyla benzerlikler taşıyan kitabı okurken zaman zaman acaba Salinger’ın Burgess’e ve yeraltı edebiyatı türüne etkisinin ne kadar büyük olduğunu düşünmedim değil. Karakterin olgunlaşma süreci beni her ne kadar etkilemese de kitabın yazıldığı zamanı ve tarihi düşündüğünüzde kitabın Amerikan edebiyatı için ne kadar önemli olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Her edebiyat severin kesinlikle okuması gereken eserlerden biri.
Çavdar Tarlasında Çocuklar / The Catcher in the Rye (1951)
