Bir yeniden çevrimin orijinalinden daha iyi olması için yapımcıların, “Seyirci neden orijinali yerine bu filmi tercih eder?” sorusunu cevaplandırmaları gerekmektedir ki bu sorunun cevabı gayet basittir. Seyircinin yeniden çevrimi tercih etmesi için filmin, orijinali kadar iyi bir oyuncu kadrosuna ve yönetmene ihtiyacı vardır ve seyirciye orijinalinden farklı bir seyir deneyimi sunmalıdır. Sonuçta kimse tekrardan ısıtılan bir yemeğin önüne konulmasını istemez. 1990 yapımlı kült bilim-kurgu filmi “Total Recall / Gerçeğe Çağrı”un yeniden çevrimi de istisnayı bozmayarak bu koşulları yerine getiremiyor ve gereksiz yeniden çevrimler kervanına katılıyor.
Orijinaliyle neredeyse aynı ilerleyen filmde bir kaç önemli değişiklik göze çarpıyor. Bu değişikliklerin en önemlisi ise filmin bu sefer Mars’ta geçmemesi. Dünyada kimyasal savaş patlak verdiğinden ötürü The Colony (Avustralya) ve United Federation of Britain (Büyük Britanya) olmak üzere sadece iki ülke ayakta kalabilmiştir. Alt sınıf, The Colony’de yaşayıp geçimini sağlamak için United Federation of Britain’e gitmek zorundadır. Bunu başarmanın da tek yolu “Düşüş” adı verilen yolculuk sistemidir. Filmdeki diğer önemli bir değişiklik ise sonunun farklı bir şekilde bağlanması. Bu sefer Douglas Quaid, Mars’ı sömürgeci Cohaagen’ın elinden alıp, yaşanılır bir yere getirmeye çalışmaktan ziyade Dünya’yı Cohaagen’ın istilasından korumaya çalışıyor. Sömürgecilik gibi önemli bir konuyu işleyen senaryoda yapılan bu değişiklikler ise filme ne yazık ki olumlu hiç bir şey katmazken, filmi klişelere boğuyor.

Orijinal filme göre daha fazla aksiyona yer veren “Total Recall”ın aksiyon sahneleri de bir o kadar klişe olup, seyirciye farklı bir şey sunamıyor. “The Bourne Identity / Geçmişi Olmayan Adam” (2002) etkisinin açık bir şekilde görüldüğü açılış sahneleri ile başlayan film, “Minority Report / Azınlık Raporu”nun (2002) araba takip sahneleri ile devam ediyor. Özellikle yer çekimi olmayan sahneleri ile “Inception / Başlangıç”ı (2010) andıran “Total Recall”un robot askerleri de “Star Wars: Episode II – Attack of the Clones / Yıldız Savaşları: Bölüm II – Klonların Saldırısı”nı çağrıştırıyor. Bunun yanında karakterlerin yağmurla beraber dövüşmesi, tek bir kişinin tüm orduyu yok etmesi gibi klişe aksiyon sahnelerinin tek artısı ise filmi biraz izlenir kılması.
Filmin bir diğer eksiği ise karakterlerin oyuncularla uyumunun bulunmaması. Jessica Biel ve güzelliği ile kendini izlettiren Kate Beckinsale film boyunca karakterlerine uyum sağlamaya çalışırken görülüyorlar. Öte yandan Colin Farrell’ın genel şaşkın ifadesinin bulunduğu Quaid yorumu, Arnold Schwarzenegger’in ilk film için ne kadar uygun bir tercih olduğu gösterir nitelikte. Bir o kadar klişe yan karakterlerin bulunduğu filmde bu uyumsuzluğun yaşanmasındaki en büyük etken ise kuşkusuz “Underworld / Karanlıklar Ülkesi” (2003) ile tanınan Len Wiseman’ın yönetimi.
Bunca eksiğe rağmen filmin sanat yönetimi için emek harcandığı gözden kaçmıyor. The Colony şehrinde bilgisayar kullanmamaya özen gösteren Wiseman, doğru bir karar vererek şehre “Blade Runner / Bıçak Sırtı” (1982) havası katmış. “Minority Report” etkisinin görüldüğü United Federation of Britain şehri ile de düzenli ve gelişmiş bir şehir havası vermiş. Ayrıca genel olarak başarılı ve benzer gelecek tasarımlı ürünlerin bulunduğu filmdeki en güzel tasarım ise muhtemelen avuç içine gömülmüş telefon.
Harry Gregson-Williams’ın bestelerinin bile yeterince iyi olmadığı filmde orijinal filme hoş göndermeler mevcut. Üç göğüslü kadını göstererek seyirciye güzel bir nostalji yaşatan film, Schwarzenegger’in kadın kılığına girerek kaçtığı sahneyi farklı bir şekilde yorumlayarak orijinal filme güzel bir atıfta bulunuyor. Bunun yanında filmin, seyirciye kattığı bana göre en güzel artı ise bilmeyen seyircileri Beethoven’ın harikulade “Tempest Sonata in D minor” eseri ile tanıştırması.

Özetle orijinal filmi mumla aratan “Total Recall / Gerçeğe Çağrı”, önemli bir global sorunu ele almasına rağmen klişe senaryosu ve klişe sahneleriyle gereksiz yeniden çevrimlerden biri. Önceki bilim-kurgu filmlerinin etkisinin açık bir şekilde görüldüğü filmde, bir kaç hoş detay filmi kurtarmaya yetmiyor ve Colin Farrell hayranları dışında seyirciye farklı bir seyir sunamıyor.
Yönetmen: Len Wiseman
Senaryo: Kurt Wimmer, Mark Bomback, Ronald Shusett (uyarlama hikaye), Dan O’Bannon (uyarlama hikaye), Gary Goldman (uyarlama hikaye), Philip K. Dick (hikaye)
Oyuncular: Colin Farrell, Jessica Biel, Kate Beckinsale, Bill Nighy
Orijinal Müzik: Harry Gregson-Williams
Süre: 118 dk.
Ülke: ABD, Kanada
NOT: F
Yorumlar