Film ve kadın oyuncu dallarında sadece 2 dalda Oscar adaylığı kaparak kendini Oscar yarışına dahil etmeyi başaran “The Post”, özellikle başroldeki Tom Hanks ve Meryl Streep’in harikulade performanslarıyla öne çıkan basın özgürlüğüne ve ABD politika tarihine dair yapılmış yılın en başarılı filmlerinden biri. Steven Spielberg’in ustaca çektiği filmin teknik açıdan başarısı su götürmez bir gerçek. Sanat yönetiminden görüntü yönetimine kadar her şeyin en ince ayrıntısına kadar dönemini yansıttığı filmde Streep ve Hanks’in restoranda kesintisiz konuştu o sahne tek kelimeyle inanılmaz. Nixon’ın başkan olduğu ve basını susturmaya çalıştığı yılları konu alan “The Post”, Washington Post’un cesur duruşuyla nasıl ABD tarihine yön verdiğini konu alıyor. Post’un sahibi Key Graham’ın kadın olması nedeniyle erkekler tarafından nasıl sindirilmeye çalışıldığını seyirciye sunan filmde Graham’ın erkek hegemonyasını delerek çığır açması fazlasıyla etkileyici. 2 sene önce En İyi Film’i kazanan “Spotlight”‘ın aksine anlatmak istediğini çarpıcı ve sürükleyici bir şekilde anlatarak bir sonuca bağlayan filmin günümüzde yaşananlara bu kadar benzer olması filmi daha özel kılıyor. Streep’in yine harika bir performans sergileyerek kendini gösterdiği filmde Spielberg, neden usta bir yönetmen olduğunu bir kez daha seyirciye kanıtlıyor. Öte yandan, konusu itibariyle sınırlı kalan filmi özel bir film olarak tanımlamak ne yazık ki zor. Filmde yaşanan olaylardan sonra yaşananları anlatan 1976 yılındaki “All the President’s Men” filminin En İyi Film ödülünü aldığını düşünürsek “The Post”un neden çok da özel olmadığını anlayabiliriz.
Yorumlar