ruby-sparks-filmdoktoru

Jonathan Dayton ve Valerie Faris’in “Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığımdan (2006) sonra yönettiği ikinci filmi olma özelliği taşıyan “Ruby Sparks / Hayalimdeki Aşk”, 2012’nin sürprizlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. “Küçük Gün Işığım” kadar olmasa da oldukça keyifli bir film olan “Hayalimdeki Aşk”ı orijinal yapan şey ise en önemli ilişki sorunlarından birini harika bir metaforla anlatması. Paul Dano ve aynı zamanda filmin senaristi olan Zoe Kazan’ın uyumlu performansıyla seyirciye oldukça eğlenceli dakikalar sunan filmde Annette Bening ve Antonio Banderas ise cameolarıyla renk katıyor.

28. Bağımsız Ruh Ödülleri’nde En İyi Senaryo dalında adaylığı bulunan “Hayalimdeki Aşk”, aslında oldukça sıradan bir açılışa sahip. Zaten filmi de başarılı kılan en önemli özelliğin buradan kaynaklandığını düşünüyorum; çünkü beklenti düştüğü için kendinizi sıradan bir filme hazırlamış oluyorsunuz. Genç yaşta büyük üne kavuşmuş yazar Calvin Weir-Fields’ın (Paul Dano) yeni kitabına başlayacak ilhamı aradığı filmde Calvin, çareyi rüyalarında gördüğü kızı, başka bir deyişle rüyalarının kızı Ruby’i (Zoe Kazan) kendisinin de içinde bulunduğu romanına taşımakta buluyor. Yazdıkça ona daha fazla aşık olan Calvin, bir sabah kalktığında yarattığı karakterin evinde dolandığını farketmesiyle her şey bambaşka bir hal alıyor.

Gertrude (Annette Bening) ve Mort (Antonio Banderas)
Gertrude (Annette Bening) ve Mort (Antonio Banderas)

Filmdeki en önemli nokta şüphesiz Calvin’in yarattığı Ruby’nin oldukça kusurlu ve Calvin’e göre zıt bir karakter olması. İlişki süresince başta güzel gelen her şeyin ilişki devam ettikçe Calvin’e batmaya başlamasıyla film, oldukça önemli noktalara parmak basıyor. Ruby’nin kendine vakit ayırmak ve çevresini genişletmek istemesini kendine bir tehdit gibi gören Calvin’in Ruby’i kısıtlamaya başlaması ilişkilerini gittikçe zayıflatıyor. Calvin’in çoğunluğun düştüğü bu yanlışa düşmesinin en büyük sebeblerinden biri ise bundan önce hayatında sadece tek bir ciddi ilişki yaşamış olması, yani kısaca fazla tecrübesi olmamasından kaynaklanmakta. Öte yandan, başta olduğu gibi kabul ettiğimiz insanları zamanla değiştirmeye çalışmanın ne kadar yanlış bir davranış olduğunu yüzümüze vuran film, “Eğer değiştirebilseydik bununla yetinir miydik?” sorusunu da sormayı ihmal etmiyor. Ruby’nin sevmediği bir hareketini ne zaman görse soluğu romanı değiştirmekte alan Calvin’in bitmesi gereken bir ilişkiyi boşuna uzatma çabaları oldukça mecazi bir şekilde beyaz perdeye aktarılmış.

Zoe Kazan’ın mizah dozunu gayet iyi ayarladığı film, genel olarak tek taraflı ilerlemese de bir sahnesiyle oldukça kafa karıştırdığını düşünüyorum. Calvin’in menajeri Langdon Tharp’la (Steve Coogan) -iç çamaşırlarıyla- havuza girmeye çalışan Ruby’nin Calvin’le kavgasının objektif olduğunu söylemek açıkçası biraz zor. Sanki Calvin’in hoşuna gitmesi ve desteklemesi gerekiyormuş gibi bir tavır sergileyen film, ilişkilerin sonu nasıl biterse bitsin her ilişkinin güzel bir roman olduğunu söyleyerek durumu toparlıyor. Buna ek olarak filmin oldukça klişe ve bir o kadar gereksiz finali de filmin puanını düşüren unsurlardan. Film eğer Calvin’in romanı okumasının hemen ardından bitseydi daha iyi bir son olabilirdi diye düşünüyorum. Bunlara rağmen elindeki malzemeyi olabildiğince eğlenceli bir şekilde kullanan filmde Calvin’in Ruby’i yeniden yazdığı sahneler (son sahne hariç) ise gerçekten çok komik. Paul Dano ve Zoe Kazan’ın harika kimyasının bu duruma katkısı ise oldukça fazla. Bu arada özellikle Antonio Banderas’ın cameosu da oldukça hoş olmuş.

Ruby Sparks (Zoe Kazan) ve Calvin Weir-Fields (Paul Dano)
Ruby Sparks (Zoe Kazan) ve Calvin Weir-Fields (Paul Dano)

Özetlemek gerekirse; en önemli ilişki sorunlarından birini metaforik bir dille anlatan “Ruby Sparks / Hayalimdeki Aşk”, klişe finaline rağmen kendini sıradan bir film olmaktan sıyırmayı başarmış yılın kesinlikle göz atılması gereken yapımlarından biri. Zaman zaman objektifliğini kaybederek olaylara tek bir açıdan bakan filmin en güzel yanı ise mizahı elinden bırakmaması.

Yönetmen: Jonathan Dayton, Valerie Faris
Senaryo: Zoe Kazan
Oyuncular: Paul Dano, Zoe Kazan, Annette Bening, Antonio Banderas, Chris Messina, Steve Coogan
Orijinal Müzik: Nick Urata
Süre: 104 dk.
Ülke: ABD

NOT: B-

Yorumlar

Loading Facebook Comments ...