“Interview with the Vampire / Vampirle Görüşme” (1994) gibi harikulade bir vampir filmine imza atmış yönetmen Neil Jordan’ın 1994’ten beri çektiği ilk vampir filmi olması sebebiyle 32. İstanbul Film Festivali’nde izlemek istediğim filmlerden biri olan “Byzantium”u beklentilerim oldukça yüksek olarak izledim. Sonuçta başyapıt “Låt den rätte komma in / Let the Right One In / Gir Kanıma” (2008) ardından “Twilight / Alacakaranlık” (2008-2012) serisiyle değerini fazlasıyla yitirmeye başlayan vampir filmlerine taze kan sağlayacak yönetmenler varsa, Neil Jordan mutlaka bu isimlerinden biri olurdu. Lakin “Byzantium”u izledikten sonra anladım ki, “Vampirle Görüşme”nin yazarı Anne Rice faktörünü atlamışım.
Vampir filmlerinin geleceği açısından biraz da olsa umutlandıran “Byzantium”, ne yazık ki “Vampirle Görüşme” özentisi bir film olmanın ötesine gidemeyen bir yapım. Yani, Neil Jordan nasıl olduysa zoru başararak kendi filminin özentisi bir filme imza atmış. Gerçi bu durumda aynı adlı oyunun sahibi olan ve aynı zamanda filmin senaristliğini de üstlenen Moira Buffini’nin Anne Rice özentisi bir hikayeye imza attığını söylemek daha doğru olacaktır. Açıkçası filmdeki neredeyse herşey zaten “Vampirle Görüşme”de izlediğimiz şeylerden oluşuyor. Üstüne üstlük “Byzantium”daki hiçbir vampirin ikonik vampir dişleri mevcut değil ki, beni filmde en çok rahatsız eden şey bu oldu. Öte yandan filmdeki hiçbir karakter Tom Cruise’un harika Lestat karakterinin karizmasına yaklaşamamazken filmin hikayesi de Anne Rice’in başarılı romanı kadar derin değil. Bu da doğal olarak “Byzantium”un seyirciye yeni hiçbir şey sunamamasına neden oluyor. Yine de buna rağmen Neil Jordan’ın yarattığı ciddi ve ürkütücü dünyanın görülmeye değer olduğunu düşünüyorum. Bir de tabii Jordan’ın imzası niteliğindeki harika klasik müzik kullanımının bu filmde de mevcut olduğunu söylemek isterim ki, gerçekten tek kelimeyle harikulade. “Vampirle Görüşme”deki Joseph Haydn’in mükemmel “Sonata In E Flat Hob. XVI 49 Adagio E Cantabile” bestesinin yerini burada Ludwig van Beethoven’ın muhteşem “Sonata No. 3 in C Major Op. 2 No. 3″ bestesi almış. Javier Navarrete’in bestelerinin de Beethoven’ı temel alması filmi daha da izlenesi kılıyor. Filmdeki oyuncu performansları ise genel olarak yeterli; fakat “The Host / Göçebe” (2013) sayesinde oyunculuğu hakkında şüpheler yaratan Saoirse Ronan, bu filmde de aynı pasif oyunculuğu sergileyerek gözümde “Atonement / Kefaret”teki (2007) performansını silmeye başladı. Sonuç olarak 2008’den beri kaliteli vampir filmi isteyenler önereceğim bir film olan “Byzantium”, eksiklerine rağmen olduka çekici bir yapıya sahip.
Yönetmen: Neil Jordan
Senaryo: Moira Buffini (oyun ve senaryo)
Oyuncular: Saoirse Ronan, Gemma Arterton, Caleb Landry Jones
Görüntü Yönetimi: Sean Bobbitt
Kurgu: Tony Lawson
Orijinal Müzik: Javier Navarrete
Süre: 118 dk.
Ülke: İngiltere, ABD, İrlanda
NOT: C-
Yorumlar